Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


وَوَهَبْنَا لَهُ إِسْحَقَ وَيَعْقُوبَ وَجَعَلْنَا فِي ذُرِّيَّتِهِ النُّبُوَّةَ وَالْكِتَابَ وَآتَيْنَاهُ أَجْرَهُ فِي الدُّنْيَا وَإِنَّهُ فِي الْآخِرَةِ لَمِنَ الصَّالِحِينَ ﴿٢٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve vehebnâ lehu ishâka ve ya'kûbe ve cealnâ zurriyyeti-hi en nubuvvete ve el kitâbe, ve âteynâ-hu ecre-hu fî ed dunyâ, ve inne-hu fî el âhırati le min es sâlihîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ve
vehebnâ biz hibe ettik, armağan ettik
lehu ona
ishâka İshak
ve ya'kûbe ve Yâkub
ve ve
cealnâ biz kıldık, yaptık
içinde, ...'de
zurriyyeti-hi onun zürriyeti
en nubuvvete nebîlik, peygamberlik
ve el kitâbe, ve kitap
ve âteynâ-hu ve biz ona verdik
ecre-hu onun ecrini, ücretini, mükafatını
fî ed dunyâ, dünyada
ve inne-hu ve muhakkak ki o
fî el âhırati ahirette
le mutlaka
min ...'den
es sâlihîne salihler

Ve Biz O’na İshak’ı, Yâkub’u vehbî olarak verdik. O’nun zürriyetine peygamberlik ve kitap verdik. Dünyada O’nun ücretini verdik. O, ahirette şüphesiz salihlerden olacaktır.

ANKEBÛT SURESİ 27. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Biz de ona (İbrahim’e) İshak’ı ve (İshak’ın oğlu torunu) Yakub’u armağan ettik. Soyundan gelenlere kitap ve peygamberlik verdik. Ona dünyada mükâfatını verdik! Şüphesiz o, ahirette de iyilerdendir.

Sadık Türkmen