Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ ﴿٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad fetennâ ellezîne min kabli-him fe le ya'leme enne allâhu ellezîne sadakû ve le ya'lemene el kâzibîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun
fetennâ biz imtihan ettik
ellezîne o kimseler, onlar
min kabli-him onlardan önce
fe böylece
le elbette
ya'leme bilir
enne olduğunu
allâhu Allah
ellezîne o kimseler, onlar
sadakû sadık oldular, doğru söylediler
ve le ve mutlaka
ya'lemene ve muhakkak ki bilmektedir
el kâzibîne yalancıları

Ve andolsun ki onlardan öncekileri de imtihan ettik. Allah sadıkları da (doğru söyleyenleri de) tekzip edenleri de (yalancıları da) mutlaka bilir.

ANKEBÛT SURESİ 3. Ayeti Diyanet Vakfi Meali

Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.

Diyanet Vakfi