ANKEBÛT SURESİ 33. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَلَمَّا أَن جَاءتْ رُسُلُنَا لُوطًا سِيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالُوا لَا تَخَفْ وَلَا تَحْزَنْ إِنَّا مُنَجُّوكَ وَأَهْلَكَ إِلَّا امْرَأَتَكَ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ ﴿٣٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lemmâ
en câet
rusulu-nâ
lûtan
sîe
bi-him
ve dâka
bi-him
zer'ân
ve kâlû
lâ tehaf
ve lâ tahzen
innâ
muneccû-ke
ve ehle-ke
illâmraeteke (illâ imraete-ke)
kânet
min el gâbirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lemmâ | ve olduğu zaman |
en câet | gelmesi |
rusulu-nâ | bizim resûllerimiz |
lûtan | Lut |
sîe | üzüldü |
bi-him | onlara |
ve dâka | ve içi daraldı |
bi-him | onlarla |
zer'ân | telâşlandı |
ve kâlû | ve dediler |
lâ tehaf | korkma |
ve lâ tahzen | ve mahzun olma |
innâ | muhakkak ki biz |
muneccû-ke | seni kurtaracak olanlarız |
ve ehle-ke | ve senin aileni |
illâmraeteke (illâ imraete-ke) | senin hanımın hariç |
kânet | oldu |
min el gâbirîne | geride kalanlardan |
Ve resûllerimiz Lut (A.S)’a geldiği zaman üzüldü, telâşlandı ve onlarla içi daraldı. (Resûller): "Korkma ve mahzun olma (üzülme). Muhakkak ki biz, seni ve hanımın hariç, aileni mutlaka kurtaracağız. (Senin hanımın) geride kalanlardan olacak." dediler.
ANKEBÛT SURESİ 33. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali
Elçilerimiz Lût'a geldikleri zaman, o, bunlar dolayısıyla kötüleşti ve bunlar dolayısıyla içi daraldı. Dediler ki: «Korkuya düşme ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni de, aileni de muhakkak kurtaracağız. O ise, arkada kalacak olanlardandır.»
Tefhim-ul Kuran