ANKEBÛT SURESİ 4. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
أَمْ حَسِبَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ أَن يَسْبِقُونَا سَاء مَا يَحْكُمُونَ ﴿٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
em
hasibe
ellezîne
ya'melûne
es seyyiâti
en yesbikû-nâ
sâe
mâ
yahkumûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
em | yoksa, veya |
hasibe | hesap etti, zannetti |
ellezîne | o kimseler, onlar |
ya'melûne | yaparlar, yapıyorlar |
es seyyiâti | kötülükler |
en yesbikû-nâ | bizi geçmeleri |
sâe | (ne) kötü |
mâ | şey |
yahkumûne | hüküm veriyorlar |
Yoksa seyyiat işleyenler (kötülük yapanlar), Bizim imtihanımızı geçeceklerini mi sandılar? Hüküm verdikleri şey ne kötü!
ANKEBÛT SURESİ 4. Ayeti Ali Ünal Meali
Öte yandan, durmaksızın o kötülükleri işleyenler (ve mü’minlere her türlü işkenceyi reva görenler) de, (bir gün) kendilerini kıskıvrak yakalamamızdan ve haklarında vereceğimiz hükümden kaçıp kurtulabileceklerini mi sandılar? Ne de fena hükmediyorlar!
Ali Ünal