ANKEBÛT SURESİ 41. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
مَثَلُ الَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ أَوْلِيَاء كَمَثَلِ الْعَنكَبُوتِ اتَّخَذَتْ بَيْتًا وَإِنَّ أَوْهَنَ الْبُيُوتِ لَبَيْتُ الْعَنكَبُوتِ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ ﴿٤١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
meselu
ellezîne
ittehazû
min dûni
allâhi
evliyâe
ke
meseli
el ankebûti
ittehazet
beyten
ve inne
evhene
el buyûti
le
beytu
el ankebûti
lev
kânû
ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
meselu | misal, hal, durum |
ellezîne | onlar |
ittehazû | edindiler |
min dûni | ...'den başka |
allâhi | Allah |
evliyâe | velîler, dostlar |
ke | gibi |
meseli | misal, hal, durum |
el ankebûti | örümcek |
ittehazet | edindi |
beyten | ev |
ve inne | ve muhakkak ki |
evhene | en dayanıksız |
el buyûti | evler |
le | gerçekten |
beytu | ev |
el ankebûti | örümcek |
lev | keşke |
kânû | oldular |
ya'lemûne | biliyorlar |
Allah’tan başka dostlar edinenlerin durumu, (kendisine) ev edinen örümceğin hali gibidir. Ve muhakkak ki evlerin en dayanıksızı örümceğin yuvasıdır. Keşke onlar bilselerdi.
ANKEBÛT SURESİ 41. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden koruyucular, otoriteler edinenlerin durumu, dişi örümceğe sığınanların durumuna benzer. Dişi örümcek bir yuva yapar, bir aile kurar. Evlerin en çürüğü, tehlikeye en açık olanı, ailelerin en çok sıkıntı çekeni, dişi örümceğin evi ve ailesidir. Keşke, anlayabilselerdi.
Ahmet Tekin