Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


وَلَا تُجَادِلُوا أَهْلَ الْكِتَابِ إِلَّا بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ إِلَّا الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ وَقُولُوا آمَنَّا بِالَّذِي أُنزِلَ إِلَيْنَا وَأُنزِلَ إِلَيْكُمْ وَإِلَهُنَا وَإِلَهُكُمْ وَاحِدٌ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ ﴿٤٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ tucâdilû ehle el kitâbi illâ bi elletî hiye ahsenu illâ ellezîne zalemû min-hum ve kûlû âmennâ bi ellezî unzile ileynâ ve unzile ileykum ve ilâhu-nâ ve ilâhu-kum vâhıdun ve nahnu lehu muslimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ tucâdilû ve mücâdele etmeyin
ehle el kitâbi kitap ehli
illâ hariç, ...'den başka
bi ile, ...'e
elletî ki o
hiye o
ahsenu en ahsen, en güzel olan
illâ hariç, ...'den başka
ellezîne onlar
zalemû zulmettiler
min-hum onlardan
ve kûlû ve deyin
âmennâ biz îmân ettik
bi ile, ...'e
ellezî ki o
unzile indirildi
ileynâ bize
ve unzile ve indirildi
ileykum size
ve ilâhu-nâ ve bizim ilâhımız
ve ilâhu-kum ve sizin ilâhınız
vâhıdun tek, bir, aynı
ve nahnu ve biz
lehu ona
muslimûne teslim olanlar

Ve kitap ehli ile onlardan zulmedenler hariç, en güzel olandan başka bir şekilde mücâdele etmeyin. Ve "Biz, bize indirilene ve size indirilene îmân ettik. Bizim İlâhımız ve sizin İlâhınız birdir (aynıdır). Ve biz, O’na teslim olanlarız." deyin.

ANKEBÛT SURESİ 46. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Yahudilerin ve Hıristiyanların zalim olanları dışında kalanları ile tartışırken olabildiğince gönül alıcı ve etkili bir dil kullanınız. Onlara deyiniz ki, «Bizler hem bize ve hem de size indirilen kitaplara inanıyoruz. Bizim de sizin de ilahınız birdir, biz O tek ilaha teslim olmuşuz.»

Seyyid Kutub