ANKEBÛT SURESİ 47. Ayeti Diyanet Vakfi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَكَذَلِكَ أَنزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ فَالَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يُؤْمِنُونَ بِهِ وَمِنْ هَؤُلَاء مَن يُؤْمِنُ بِهِ وَمَا يَجْحَدُ بِآيَاتِنَا إِلَّا الْكَافِرُونَ ﴿٤٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve kezâlike
enzelnâ
ileyke
el kitâbe
fe
ellezîne
âteynâ
hum
el kitâbe
yu'minûne
bihî
ve min
hâulâi
men
yu'minu
bihî
ve
mâ yechadu
bi âyâti-nâ
illâ
el kâfirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kezâlike | ve işte böylece |
enzelnâ | biz indirdik |
ileyke | sana |
el kitâbe | kitap |
fe | böylece |
ellezîne | onlar |
âteynâ | biz verdik |
hum | onlar, onlara |
el kitâbe | kitap |
yu'minûne | mü'min olurlar, îmân ederler |
bihî | ona |
ve min | ve ...den, dan |
hâulâi | onlar |
men | kim, kimse, kişi |
yu'minu | mü'min olur, îmân eder |
bihî | ona |
ve | ve |
mâ yechadu | bile bile inkâr etmez |
bi âyâti-nâ | âyetlerimizi |
illâ | hariç, ...'den başka |
el kâfirûne | kâfirler |
Ve işte böylece sana Kitab’ı indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz O’na inanırlar. Ve bunlardan O’na (Kur’ân-ı Kerim’e) inananlar, kâfirler hariç, âyetlerimizi bile bile inkâr etmezler.
ANKEBÛT SURESİ 47. Ayeti Diyanet Vakfi Meali
(Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitapları tasdik eden) bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan (Araplardan) da ona iman eden nice kimseler vardır. Âyetlerimizi, ancak kâfirler (inatları yüzünden) bile bile inkâr eder.
Diyanet Vakfi