ANKEBÛT SURESİ 5. Ayeti Edip Yüksel Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
مَن كَانَ يَرْجُو لِقَاء اللَّهِ فَإِنَّ أَجَلَ اللَّهِ لَآتٍ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ ﴿٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
men
kâne
yercû
likâe allâhi
fe
inne
ecelallâhi (ecele allahi)
le
âtin
ve huve
es semîu
el alîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
men | kim |
kâne | oldu |
yercû | diler |
likâe allâhi | Allah'a mülâki olmak, Allah'a ulaşmak |
fe | o zaman, o taktirde |
inne | muhakkak ki |
ecelallâhi (ecele allahi) | Allah'ın tayin ettiği zaman, gün |
le | mutlaka |
âtin | gelecek |
ve huve | ve o |
es semîu | en iyi işiten |
el alîmu | en iyi bilen |
Kim Allah’a mülâki olmayı (hayattayken Allah’a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah’ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah’a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en iyi bilendir.
ANKEBÛT SURESİ 5. Ayeti Edip Yüksel Meali
Kim ALLAH ile karşılaşmayı umuyorsa, (şunu bilsin ki) ALLAH'la randevu mutlaka gerçekleşecektir. O, İşitendir, Bilendir.
Edip Yüksel