Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


أَوَلَمْ يَكْفِهِمْ أَنَّا أَنزَلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ يُتْلَى عَلَيْهِمْ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَرَحْمَةً وَذِكْرَى لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ ﴿٥١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e ve lem yekfi-him ennâ enzelnâ aleyke el kitâbe yutlâ aleyhim inne fî zâlike le rahmeten ve zikrâ li kavmin yu'minûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e mi?
ve lem yekfi-him ve onlara kâfi gelmiyor(gelmedi), yetmiyor(yetmedi)
ennâ nasıl
enzelnâ biz indirdik
aleyke sana
el kitâbe kitap
yutlâ okunur
aleyhim onlara
inne muhakkak ki
fî zâlike bunda vardır
le muhakkak, mutlaka, elbette
rahmeten bir rahmet
ve zikrâ ve zikir
li kavmin kavim için
yu'minûne mü'min olan

Onlara okunmakta olan Kitab’ı, sana nasıl indirdiğimiz kendilerine kâfi gelmedi mi? Muhakkak ki mü’min olan bir kavim için bunda elbette rahmet ve zikir vardır.

ANKEBÛT SURESİ 51. Ayeti Ahmed Hulusi Meali

Kendilerine bildirilen O BİLGİ'yi sana inzâl etmiş olmamız, onlara yeterli gelmedi mi? Muhakkak ki bunda iman eden topluma elbette bir rahmet ve öğüt vardır.

Ahmed Hulusi