ANKEBÛT SURESİ 53. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَلَوْلَا أَجَلٌ مُّسَمًّى لَجَاءهُمُ الْعَذَابُ وَلَيَأْتِيَنَّهُم بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ ﴿٥٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve yesta'cilûne-ke
bi el azâbi
ve lev lâ
ecelun
musemmen
le
câe-hum
el azâbu
ve le ye'tiyenne-hum
bagteten
ve hum
lâ yeş'urûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve yesta'cilûne-ke | ve senden acele istiyorlar |
bi el azâbi | azabı |
ve lev lâ | ve olmasaydı |
ecelun | ecel, zaman |
musemmen | belirlenmiş |
le | elbette, mutlaka |
câe-hum | onlara geldi |
el azâbu | azap |
ve le ye'tiyenne-hum | ve mutlaka onlara gelecek |
bagteten | ansızın |
ve hum | ve onlar |
lâ yeş'urûne | farkına varmazlar, farkında değilken |
Ve azabı senden acele istiyorlar. Eğer zamanı belirlenmiş olmasaydı, azap onlara mutlaka (hemen) gelirdi. Ve (azap), onlara mutlaka ansızın ve onlar farkında değilken gelecek.
ANKEBÛT SURESİ 53. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Senden, küstahça azâbı çabucak getirmeni istiyorlar. Eğer tayin edilmiş bir vâde olmasaydı, azap elbette onlara gelip çatmıştı. Onlar farkında olmadan elbette ansızın gelecektir.
Ahmet Tekin