ANKEBÛT SURESİ 54. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
يَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةٌ بِالْكَافِرِينَ ﴿٥٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
yesta'cilûne-ke
bi el azâbi
ve
inne
cehenneme
le
muhîtatun
bi
el kâfirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yesta'cilûne-ke | senden acele istiyorlar |
bi el azâbi | azabı |
ve | ve |
inne | muhakkak ki |
cehenneme | cehennem |
le | elbette, mutlaka |
muhîtatun | ihata edicidir, kuşatıcıdır |
bi | ile, ...'i, ...'e |
el kâfirîne | kâfirler, inkâr edenler |
Azabı senden acele istiyorlar. Muhakkak ki cehennem, kâfirleri mutlaka ihata edicidir (kuşatıcıdır).
ANKEBÛT SURESİ 54. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Evet, senden azabı çarçabuk getirmeni istiyorlar, aceleye gerek yok. Halbuki cehennem, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenleri o gün kıskıvrak kuşatacaktır.
Abdullah Parlıyan