Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


يَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةٌ بِالْكَافِرِينَ ﴿٥٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yesta'cilûne-ke bi el azâbi ve inne cehenneme le muhîtatun bi el kâfirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yesta'cilûne-ke senden acele istiyorlar
bi el azâbi azabı
ve ve
inne muhakkak ki
cehenneme cehennem
le elbette, mutlaka
muhîtatun ihata edicidir, kuşatıcıdır
bi ile, ...'i, ...'e
el kâfirîne kâfirler, inkâr edenler

Azabı senden acele istiyorlar. Muhakkak ki cehennem, kâfirleri mutlaka ihata edicidir (kuşatıcıdır).

ANKEBÛT SURESİ 54. Ayeti Ali Bulaç Meali

Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o inkâr edenleri gerçekten kuşatıp durmaktadır.

Ali Bulaç