ANKEBÛT SURESİ 56. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ أَرْضِي وَاسِعَةٌ فَإِيَّايَ فَاعْبُدُونِ ﴿٥٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
yâ
ıbâdıy
ellezîne
âmenû
(ellezîne âmenû) inne ardî vâsiatun fe iyyâye fe a'budû-ni
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(ellezîne âmenû) inne ardî vâsiatun fe iyyâye fe a'budû-ni
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ | ey! |
ıbâdıy | benim kullarım |
ellezîne | onlar |
âmenû
(ellezîne âmenû) |
âmenû oldular, îmân ettiler
: (âmenû olanlar) |
inne | muhakkak ki |
ardî | benim arzım |
vâsiatun | geniştir |
fe | artık , öyleyse |
iyyâye | yalnız bana |
fe a'budû-ni | bana kul olun |
Ey âmenû olan (Bana ulaşmayı dileyen) kullarım, muhakkak ki Benim arzım geniştir. Öyleyse yalnız Bana kul olun!
ANKEBÛT SURESİ 56. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Ey iman eden kullarım! Benim yarattığım yeryüzü alabildiğine geniştir. Sadece bana kulluk edin, yani bulunduğunuz memlekette, bana kulluk etme imkanınız olmazsa, rahatça kulluk edebileceğiniz bir memlekete göçün gidin ve orada bana kulluğunuzu sürdürerek ömür tüketin.
Abdullah Parlıyan