Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَنُبَوِّئَنَّهُم مِّنَ الْجَنَّةِ غُرَفًا تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا نِعْمَ أَجْرُ الْعَامِلِينَ ﴿٥٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti le nubevvienne-hum min el cenneti gurafan tecrî min tahti-hâ el enhâru hâlidîne fî-hâ ni'me ecru el âmilîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ellezîne ve onlar
âmenû âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
ve amilû es sâlihâti ve salih amel işlediler, nefs tezkiyesi yaptılar
le nubevvienne-hum mutlaka onları yerleştireceğiz
min el cenneti cennette
gurafan yüksek yerler, köşkler
tecrî akar
min tahti-hâ onun altından
el enhâru nehirler
hâlidîne kalıcıdırlar, kalacak olanlar
fî-hâ orada
ni'me ne güzel
ecru ecir, ücret
el âmilîne amel edenler, amel işleyenler

Ve onlar ki âmenû oldular (Allah’a ulaşmayı dilediler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işlediler. Onları mutlaka, altından nehirler akan cennette köşklere yerleştireceğiz. Orada ebediyyen kalıcıdırlar. Salih (nefsi ıslâh edici) amel işleyenlerin ecri (mükâfatı) ne güzel!

ANKEBÛT SURESİ 58. Ayeti Edip Yüksel Meali

İnanan ve erdemli davrananları içinden ırmaklar akan cennetin köşklerine yerleştireceğiz; orada ebedi kalırlar. Çalışanların karşılığı ne güzeldir.

Edip Yüksel