ANKEBÛT SURESİ 6. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَمَن جَاهَدَ فَإِنَّمَا يُجَاهِدُ لِنَفْسِهِ إِنَّ اللَّهَ لَغَنِيٌّ عَنِ الْعَالَمِينَ ﴿٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve men
câhede
fe
innemâ
yucâhidu
li nefsi-hi
inne allâhe
le
ganiyyun
anil âlemîne (an el âlemîne)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve men | ve kim |
câhede | cihad etti |
fe | o zaman, o taktirde |
innemâ | sadece |
yucâhidu | cihad eder |
li nefsi-hi | onun (kendi) nefsi için |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
le | mutlaka, muhakkak |
ganiyyun | ganîdir, hiçbir şeye ihtiyacı yoktur |
anil âlemîne (an el âlemîne) | âlemlerden |
Ve kim cihad ederse, o taktirde sadece kendi nefsi için cihad eder. Muhakkak ki Allah, âlemlerden müstağnidir (hiçbir şeye ihtiyacı yoktur).
ANKEBÛT SURESİ 6. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Kim (bu imanı, hakikati yaşamak için) hırs - azim ile çalışırsa, yalnızca kendi benliği için bu savaşı vermiş olur (Cihadı Ekber - büyük savaş)! Muhakkak ki Allâh, âlemlerden (Esmâ bileşimi birimselliklerden) elbette Ğaniyy'dir ("HÛ"viyeti {ZÂT'ı} itibarıyla, Esmâ'sında açığa çıkanlarla kayıtlanmaktan veya onlarla sınırlı tanımlanmaktan münezzehtir)!
Ahmed Hulusi