Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


وَمَن جَاهَدَ فَإِنَّمَا يُجَاهِدُ لِنَفْسِهِ إِنَّ اللَّهَ لَغَنِيٌّ عَنِ الْعَالَمِينَ ﴿٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve men câhede fe innemâ yucâhidu li nefsi-hi inne allâhe le ganiyyun anil âlemîne (an el âlemîne)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve men ve kim
câhede cihad etti
fe o zaman, o taktirde
innemâ sadece
yucâhidu cihad eder
li nefsi-hi onun (kendi) nefsi için
inne allâhe muhakkak ki Allah
le mutlaka, muhakkak
ganiyyun ganîdir, hiçbir şeye ihtiyacı yoktur
anil âlemîne (an el âlemîne) âlemlerden

Ve kim cihad ederse, o taktirde sadece kendi nefsi için cihad eder. Muhakkak ki Allah, âlemlerden müstağnidir (hiçbir şeye ihtiyacı yoktur).

ANKEBÛT SURESİ 6. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Kim kötülüklere karşı savaşırsa bu savaşı kendisi için vermiş olur. Kuşku yok ki, Allah'ın hiçbir yaratığa ihtiyacı yoktur.

Seyyid Kutub