ANKEBÛT SURESİ 63. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّن نَّزَّلَ مِنَ السَّمَاء مَاء فَأَحْيَا بِهِ الْأَرْضَ مِن بَعْدِ مَوْتِهَا لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ ﴿٦٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve
le
in
seelte-hum
men
nezzele
min
es semai (mines semai)
mâen
fe
ahyâ
bihi
el arda
min
ba'di
mevti-hâ
le
yekûlunne
allahu
kuli
el hamdu
lillâhi (li allâhi)
bel
ekseru-hum
lâ ya'kılûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | ve |
le | elbette, mutlaka, muhakkak ki |
in | eğer |
seelte-hum | onlara sordun |
men | kim |
nezzele | indirdi |
min | ...'den |
es semai (mines semai) | sema, gök |
mâen | su |
fe | artık, böylece |
ahyâ | hayat verdi |
bihi | onunla |
el arda | arz, yeryüzü |
min | ...'den |
ba'di | sonra |
mevti-hâ | onun ölümü |
le | elbette, mutlaka |
yekûlunne | mutlaka diyecekler, derler |
allahu | Allah |
kuli | de ki |
el hamdu | hamd |
lillâhi (li allâhi) | Allah'a ait |
bel | hayır |
ekseru-hum | onların çoğu |
lâ ya'kılûne | akıl etmezler |
Ve eğer onlara: "Semadan suyu indiren ve böylece onunla arza ölümünden sonra hayat veren kimdir?" diye sorarsan mutlaka, "Allah" derler. De ki: "Hamd, Allah’a aittir." Hayır, onların çoğu akıl etmezler.
ANKEBÛT SURESİ 63. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Yemin olsun ki eğer onlara: "Semâdan suyu tenzîl edip de (şuurunda hakikat ilmi açığa çıkarıp), ölümünden sonra (hakikat şuurundan mahrum ölü gibi yaşarken) onunla arzı (bedeni) kim diriltti?" diye sorsan, elbette: "Allâh" diyecekler. . . De ki: "El Hamdu lillâh = Hamd, Allâh'a aittir!" Hayır, onların çoğu aklını kullanıp bunları değerlendirmezler!
Ahmed Hulusi