ANKEBÛT SURESİ 64. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَمَا هَذِهِ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌ وَإِنَّ الدَّارَ الْآخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ ﴿٦٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve
mâ
hâzihi
el hayâtu ed dunyâ
illâ
lehvun
ve laibun
ve inne
ed dâre el âhırate
le
hiye
el hayevânu
lev
kânû
ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | ve |
mâ | değil |
hâzihi | bu |
el hayâtu ed dunyâ | dünya hayatı |
illâ | ...'den başka, hariç |
lehvun | eğlence |
ve laibun | ve oyun |
ve inne | ve muhakkak ki |
ed dâre el âhırate | ahiret yurdu |
le | elbette, mutlaka |
hiye | o |
el hayevânu | gerçek hayat |
lev | eğer, şâyet, keşke |
kânû | ... oldular |
ya'lemûne | bilirler |
Ve bu dünya hayatı, oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Muhakkak ki ahiret yurdu, elbette o gerçek hayattır. Keşke bilselerdi.
ANKEBÛT SURESİ 64. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Bu dünya hayatı, eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, işte asıl hayat odur, keşke bu gerçeği bilselerdi.
Abdullah Parlıyan