Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


لِيَكْفُرُوا بِمَا آتَيْنَاهُمْ وَلِيَتَمَتَّعُوا فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ﴿٦٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

li yekfurû bimâ âteynâ-hum ve li yetemettaû fe sevfe ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
li yekfurû inkâr etsinler, nankörlük etsinler diye
bimâ şeyleri
âteynâ-hum onlara verdik
ve li yetemettaû ve metalansınlar, faydalansınlar diye
fe fakat, ama
sevfe yakında
ya'lemûne bilecekler

Onlara verdiğimiz şeyleri inkâr etsinler (nankörlük etsinler) ve metalansınlar (faydalansınlar) diye. Ama yakında bilecekler.

ANKEBÛT SURESİ 66. Ayeti Ahmed Hulusi Meali

Kendilerine verdiklerimize (hakikatlerindeki kuvvelere) nankörlük yapsınlar ve (geçici şeylerden) faydalansınlar diye (şirke dönerler)! Yakında anlayacaklar!

Ahmed Hulusi