ANKEBÛT SURESİ 66. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
لِيَكْفُرُوا بِمَا آتَيْنَاهُمْ وَلِيَتَمَتَّعُوا فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ﴿٦٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
li yekfurû
bimâ
âteynâ-hum
ve li yetemettaû
fe
sevfe
ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
li yekfurû | inkâr etsinler, nankörlük etsinler diye |
bimâ | şeyleri |
âteynâ-hum | onlara verdik |
ve li yetemettaû | ve metalansınlar, faydalansınlar diye |
fe | fakat, ama |
sevfe | yakında |
ya'lemûne | bilecekler |
Onlara verdiğimiz şeyleri inkâr etsinler (nankörlük etsinler) ve metalansınlar (faydalansınlar) diye. Ama yakında bilecekler.
ANKEBÛT SURESİ 66. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etsinler ve zevklenip eğlensinler diye (mi?) Oysa yakında bilecekler!
Sadık Türkmen