Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّا جَعَلْنَا حَرَمًا آمِنًا وَيُتَخَطَّفُ النَّاسُ مِنْ حَوْلِهِمْ أَفَبِالْبَاطِلِ يُؤْمِنُونَ وَبِنِعْمَةِ اللَّهِ يَكْفُرُونَ ﴿٦٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e ve lem yerav ennâ cealnâ haramen âminen ve yutehattafu en nâsu min havli-him e fe bi el bâtılı yu'minûne ve bi ni'metillâhi (ni'meti allâhi) yekfurûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e mi?
ve lem yerav ve görmediler
ennâ ... olduğunu
cealnâ biz kıldık, biz yaptık
haramen haram, hürmet edilip yasaklanan
âminen emin olan, güvenilir olan
ve yutehattafu ve zorla kapılıp götürülen, esir alınan
en nâsu insanlar
min ...'den
havli-him onların etraflarında
e mi?
fe hâlâ
bi el bâtılı bâtıla
yu'minûne inanıyorlar
ve bi ni'metillâhi (ni'meti allâhi) ve Allah'ın ni'metini
yekfurûne inkâr ediyorlar, nankörlük ediyorlar

Onun etrafındaki insanlar (zorla) kapılıp götürülürken (esir alınıp) malları alınırken, onu (Mekke’yi) haram (hürmet edilen, kargaşadan yasaklanan) ve emin bir yer kıldığımızı görmediler mi? Hâlâ batıla mı inanıyorlar ve Allah’ın ni’metini inkâr mı ediyor?

ANKEBÛT SURESİ 67. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Görmezler mi ki (Bize inananların gönüllerinde/yüreklerinde), güvenli bir sığınak/iç huzuru/mutmainlik hali oluşturmuşuz! Oysa çevrelerindeki (inançsız) insanlar; (korku ve ümitsizlik içinde) paniğe kapılmışken!.. (Kâfirler ise) hâlâ gerçek olmayan şeylere inanıp, Allah’ın nimetini (Kur’an’ı) inkâr mı edecekler?

Sadık Türkmen