Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا أَوْ كَذَّبَ بِالْحَقِّ لَمَّا جَاءهُ أَلَيْسَ فِي جَهَنَّمَ مَثْوًى لِّلْكَافِرِينَ ﴿٦٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve men azlemu min men ifterâ alâllâhi (alâ allâhi) keziben ev kezzebe bi el hakkı lemmâ câe-hu e leyse cehenneme mesven li el kâfirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve men ve kim
azlemu daha zalim
min ...'den
men kim, kimse, kişi
ifterâ iftira etti
alâllâhi (alâ allâhi) Allah'a
keziben yalan olarak, yalanla
ev veya
kezzebe tekzip etti, yalanladı
bi el hakkı hak ile
lemmâ ... olduğu zaman
câe-hu ona geldi
e mi?
leyse değil, yok
içinde, ...'de
cehenneme cehennem
mesven barınacak yer
li el kâfirîne kâfirlere, kâfirler için

Ve Allah’a yalanla iftira edenden veya kendisine hak geldiği zaman onu tekzip edenden (yalanlayandan) daha zalim kim vardır? Kâfirler için barınacak yer cehennemde değil mi?

ANKEBÛT SURESİ 68. Ayeti İlyas Yorulmaz Meali

Allah adına bir yalan uyduran ve kendisine geldikten sonra Hakkı (Kur'an'ı) yalanlayandan daha zalim kim vardır. Cehennem, gerçekleri inkar edenler için kalınacak yer olarak yetmez mi?

İlyas Yorulmaz