A'RÂF SURESİ 113. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
وَجَاء السَّحَرَةُ فِرْعَوْنَ قَالْواْ إِنَّ لَنَا لأَجْرًا إِن كُنَّا نَحْنُ الْغَالِبِينَ ﴿١١٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve câe
es seharatu
fir'avne
kâlû
inne
lenâ
le ecren
in kunnâ
nahnu el gâlibîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve câe | ve geldi |
es seharatu | sihirbazlar |
fir'avne | firavun |
kâlû | dediler |
inne | muhakkak |
lenâ | bizim için, bize |
le ecren | elbette bir ecir (ücret, mükâfat) (vardır) |
in kunnâ | eğer olursak |
nahnu el gâlibîne | biz gâlip olanlar, gâlib gelenler |
Ve sihirbazlar firavuna geldiler. “Eğer gâlip gelenler biz olursak muhakkak bize bir ecir (mükâfat) vardır.” dediler.
A'RÂF SURESİ 113. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Sihirbazlar Fir'avn'a gelip, eğer üstün gelirsek bize mükâfat var, (değil mi ?) dediler.
Celal Yıldırım