Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنْ أَلْقِ عَصَاكَ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ ﴿١١٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve evhay-nâ ilâ mûsâ en elkı asâ-ke fe izâ hiye telkafu ye'fikûne
(ıfk)

söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve evhay-nâ ve biz vahyettik
ilâ mûsâ Musa (as)'a
en elkı atmasını
asâ-ke asasını
fe izâ olduğu zaman
hiye o
telkafu yutuyor
şeyi
ye'fikûne
(ıfk)
yalandan yapıyorlar, sihir yapıyorlar, uyduruyorlar
: (yalan)

Ve Musa (A.S)’ya asasını atmasını vahyettik. Attığı zaman o, (onların) uydurdukları (sihirle yaptıkları) şeyleri yuttu.

A'RÂF SURESİ 117. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Mûsâ'ya, at sopanı diye vahyettik. Atınca koca bir yılan şekline giren sopa, onların yalancıktan meydana çıkardıklarını yuttu, hepsini silip süpürdü.

Abdulbaki Gölpınarlı