Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


قَالَ فِرْعَوْنُ آمَنتُم بِهِ قَبْلَ أَن آذَنَ لَكُمْ إِنَّ هَذَا لَمَكْرٌ مَّكَرْتُمُوهُ فِي الْمَدِينَةِ لِتُخْرِجُواْ مِنْهَا أَهْلَهَا فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ ﴿١٢٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle fir'avnu âmentum bi-hi kable en âzene (eezene) lekum inne hâzâ le mekrun mekertumû-hu fî el medîneti li tuhricû min hâ ehle-hâ fe sevfe ta'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
fir'avnu firavun
âmentum siz îmân ettiniz
bi-hi ona
kable önce
en yapmak (mastar eki)
âzene (eezene) ben izin veririm
lekum size
inne muhakkak ki
hâzâ bu
le mekrun mutlaka bir hile, tuzak
mekertumû-hu o hileyi (tuzağı) kurdunuz (hazırladınız)
fî el medîneti şehrin içinde, şehirde
li tuhricû sizi çıkarmanız için
min hâ oradan
ehle-hâ onun ehli, halkı
fe sevfe artık yakında
ta'lemûne bileceksiniz

Firavun şöyle dedi: “Benim size izin vermemden önce ona îmân (mı) ettiniz? Muhakkak ki bu, şehirde onun halkını oradan çıkarmanız için kurduğunuz bir hiledir (tuzaktır). Artık yakında bileceksiniz (öğreneceksiniz).”

A'RÂF SURESİ 123. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(123-124) Firavun dedi ki: "Demek siz, benden izin almadan ona iman ettiniz hâ! Şüphe yok ki bu, yerli olan kıbtî ahaliyi yurtlarından sürmek için, sizin şehirde beraberce planladığınız gizli bir oyundur. Ama yakında bileceksiniz başınıza gelecekleri! Evet, ellerinizi ve ayaklarınızı, değişik taraflardan olarak keseceğim, sonra da hepinizi toptan asacağım!"

Suat Yıldırım