Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


فَإِذَا جَاءتْهُمُ الْحَسَنَةُ قَالُواْ لَنَا هَذِهِ وَإِن تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَطَّيَّرُواْ بِمُوسَى وَمَن مَّعَهُ أَلا إِنَّمَا طَائِرُهُمْ عِندَ اللّهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ ﴿١٣١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe izâ câet-hum el hasenetu kâlû lenâ hâzihi ve in tusib-hum seyyietun yettayyerû bi mûsâ ve men mea-hu e lâ innemâ tâiru-hum inde allâhi lâkinne eksere-hum lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, bundan sonra
izâ olduğu zaman
câet-hum el hasenetu onlara hasene, iyilik geldi
kâlû dediler
lenâ bizim
hâzihi bu
ve in ve eğer
tusib-hum onlara isabet eder
seyyietun bir kötülük
yettayyerû uğursuz sayarlar
bi mûsâ Musa (as)’ı
ve men mea-hu ve onunla beraber olan kimseler, beraberindekiler
e lâ değil mi
innemâ fakat, ama
tâiru-hum onların uğursuzluğu
inde allâhi Allah'ın katında
lâkinne fakat, lâkin
eksere-hum onların çoğu
lâ ya'lemûne bilmezler, bilmiyorlar

Artık onlara bir hasene geldiği zaman: “Bu bizim(hakkımız)dır.” dediler. Ve onlara bir kötülük isabet edince (onu) Musa (A.S) ve beraberindekilerin uğursuzluğu sayıyorlar. Fakat onların uğursuzluğu Allah tarafından değil mi? Ve lâkin onların çoğu bilmiyorlar.

A'RÂF SURESİ 131. Ayeti Ali Ünal Meali

(Hayatlarının akışı içinde) bolluk ve refah gördükleri zaman, “Bu, bizim hakkımız! Kabiliyet ve çalışmamızın ürünü bu!” derler; kötü bir durumla karşılaştıklarında ise, onu Musa ile beraberindeki mü’minlerde iddia ettikleri uğursuzluğa verirler –Hayır, şunu iyi bilin ki, onların uğur veya uğursuzluk dedikleri her şey, Allah’ın hükmü ve yaratmasıyladır. Ne var ki onların çoğu, ilimle alâkaları olmadığı için bunu bilmiyorlardı.–

Ali Ünal