Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


وَكَتَبْنَا لَهُ فِي الأَلْوَاحِ مِن كُلِّ شَيْءٍ مَّوْعِظَةً وَتَفْصِيلاً لِّكُلِّ شَيْءٍ فَخُذْهَا بِقُوَّةٍ وَأْمُرْ قَوْمَكَ يَأْخُذُواْ بِأَحْسَنِهَا سَأُرِيكُمْ دَارَ الْفَاسِقِينَ ﴿١٤٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve keteb-nâ lehu fî el elvâhı min kulli şey'in mev'ızaten ve tafsîlen li kulli şey'in fe huz-hâ bi kuvvetin ve'mur (ve u'mur) kavme-ke ye'huzû bi ahseni-hâ se-urî-kum dâre el fâsikîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve keteb-nâ ve biz yazdık
lehu ona
fî el elvâhı levhaların içine
min kulli şey'in herşeyden
mev'ızaten nasihat ederek, vaaz ederek, öğüt vererek
ve tafsîlen ve tafsil ederek (ayrı ayrı açıklayarak)
li kulli şey'in herşeyi
fe huz-hâ artık onu al, tut
bi kuvvetin kuvvetle
ve'mur (ve u'mur) ve emret
kavme-ke kavmine
ye'huzû alsınlar, uygulasınlar
bi ahseni-hâ onu en güzel şekilde
se-urî-kum size göstereceğim
dâre el fâsikîne fasıkların yurdu, fasıklar yurdu

Ve Biz, ona (Hz. Musa’ya) levhalarda herşeyden vaaz ederek (öğüt vererek) ve herşeyi tafsil ederek (kesin hükümle ayrı ayrı açıklayarak) yazdık. Artık onu kuvvetlice tut ve kavmine emret. Onu, en güzel şekilde alsınlar (uygulasınlar). Yakında size fasıklar yurdunu göstereceğim.

A'RÂF SURESİ 145. Ayeti Ali Ünal Meali

(Artık Musa, Rabbisiyle olan mülâkat süresini tamamlamış ve kavminin hayatında uygulanmak üzere Kitabı alacak noktaya gelmişti.) Nihayet Biz ona verdiğimiz Levhalar’da, (Allah’a giden yolda) ışık tutucu bir öğüt olacak ve (kavminin iman ve amel adına muhtaç bulunduğu) her konuya açıklık getirecek şekilde ilgili her bir meseleden bahiste bulunduk. “Ey Musa! Bundan böyle artık sen bu Levhalar’a kuvvetle sarıl ve kavmine de, onların içinde bilhassa yerine getirilmesi gereken hükümleri en güzel şekilde hayatlarında uygulamalarını emret. İtaatten çıkan fasıkların yurtlarının ne hale geldiğini (ve onları bekleyen nihaî yurdu) size yakında göstereceğim.

Ali Ünal