Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


وَاتَّخَذَ قَوْمُ مُوسَى مِن بَعْدِهِ مِنْ حُلِيِّهِمْ عِجْلاً جَسَدًا لَّهُ خُوَارٌ أَلَمْ يَرَوْاْ أَنَّهُ لاَ يُكَلِّمُهُمْ وَلاَ يَهْدِيهِمْ سَبِيلاً اتَّخَذُوهُ وَكَانُواْ ظَالِمِينَ ﴿١٤٨﴾


A'RÂF SURESİ 148. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

vettehaze (ve ittehaze) kavmu mûsâ min ba'di-hi min huliyyi-him iclen ceseden lehu huvârun e lem yerev enne-hu lâ yukellimu-hum ve lâ yehdî-him sebîlen ittehazû-hu ve kânû zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
vettehaze (ve ittehaze) ve edindiler
kavmu mûsâ Musa (as)'ın kavmi
min ba'di-hi ondan sonra
min huliyyi-him kendilerinin süs ve ziynet eşyalarından
iclen bir buzağı
ceseden ceset, cansız cisim, heykel
lehu onun var
huvârun böğürme sesi çıkaran, böğüren
e lem yerev görmüyorlar mı?
enne-hu onun, ... olduğunu
lâ yukellimu-hum onlarla konuşmuyor
ve lâ yehdî-him ve onları hidayet etmiyor
sebîlen yol
ittehazû-hu onu (ilâh) edindiler
ve kânû ve oldular
zâlimîne zalimler, zulmedenler

Musa (A.S)’nın kavmi, ondan sonra (Musa A.S’ın Tur dağına gitmesinden sonra) ziynet eşyalarından, böğüren (ses çıkaran) bir buzağı heykeli (yapıp) onu (ilâh) edindiler. Onun, onlarla konuşmadığını ve onları yola hidayet etmediğini (hidayete erdirmediğini) görmüyorlar mı? Onu (ilâh) edindiler ve zalimler oldular.

A'RÂF SURESİ 148. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Mûsâ’nın kavmi onun (Tur’a gitmesinin) ardından, ziynet eşyalarından, böğürmesi olan bir buzağı heykeli (yaparak ilâh) edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve onlara hiçbir yol göstermediğini görmediler mi? (Böyle iken) onu (ilâh) edindiler de zalim kimseler oldular.

Diyanet İşleri

Mûsâ'nın kavmi, o gittikten sonra ziynet eşyasından bir buzağı yaptılar. O buzağı, böğürüyordu da. O buzağının kendileriyle konuşmayacağını, onlara doğru yolu göstermeyeceğini görüp anlamadılar mı da ona sarıldılar ve kendilerine kıydılar, yazık ettiler.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Tûr'a giden) Musa'nın arkasından kavmi, zinet takımlarından, böğürebilen bir buzağı heykelini (tanrı) edindiler. Görmediler mi ki o, onlarla ne konuşuyor ne de onlara yol gösteriyor? Onu (tanrı olarak) benimsediler ve zalimler oldular.

Adem Uğur

Musa'nın halkı ondan sonra (yani Musa'nın Tur'a çıkışından sonra), kendilerinin değerli süs eşyalarından meydana gelen, (buzağı gibi) böğürebilen buzağı heykeli edindiler. . . Fark edemediler mi ki o (heykel) onlarla ne kelâm edebiliyor ne de bir yola hidâyet edebiliyor? Onu (ilâh) edindiler ve zâlimler oldular (nefslerine zulmettiler)!

Ahmed Hulusi

Mûsâ’nın arkasından kavmi, süs takılarından yapılmış, böğüren bir buzağı heykelini put haline getirmişlerdi. O buzağının kendileriyle konuşamayacağını, kendilerine bir yol gösteremeyeceğini görmüyorlar mıydı, düşünemiyorlar mıydı? Yine de onu put haline getirdiler, şirke girdiler, zâlim oldular.

Ahmet Tekin

Musa'nın kavmi, onun ardından [9] süs eşyalarından yapılmış, buzağı görünümde ve böğürmesi olan bir heykeli (ilah olarak) benimsediler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve kendilerini bir yola iletmediğini görmediler mi? Onu benimsediler ve zalim kimseler oldular.

Ahmet Varol

(Tura gitmesinin) Ardından Musa'nın kavmi süs eşyalarından böğürmesi olan bir buzağı heykelini (tapılacak ilah) edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve onları bir yola da yöneltip iletmediğini (hidayete erdirmediğini) görmediler mi? Onu (tanrı) edindiler de, zulmedenler oldular.

Ali Bulaç

Tûr’a çıkan Mûsa’nın arkasından, geride kalan kavmi, süs eşyalarından bir buzağı heykeli yapıp onu tanrı edindiler, ki onun bir böğürmesi de vardı. Buzağının kendileriyle konuşamayacağını, onlara bir yol gösteremiyeceğini görmediler mi de onu tanrı edindiler? Böylece zâlimlerden oldular.

Ali Fikri Yavuz

Musa'nin ardindan milleti, ziynet takimlarindan, canliymis gibi boguren bir buzagi heykeli yaparak onu tanri edindiler. O buzaginin kendileriyle konusmadigini ve yol da gostermedigini gormediler mi? Onu tanri olarak benimseyip kendilerine yazik ettiler.

Bekir Sadak

Musa'nın (belirlenen vakitte Tûr Dağı'na çıkması) ardından kavmi, kendi zînetlerinden üç boyutlu böğüren bir buzağı heykeli yapıp (tanrı) edindiler. O buzağının kendileriyle konuşamıyacağını ve bir yol da gösteremiyeceğini görmediler mi ?! Onu kendilerine ilâh edindiler; zaten onlar zâlimler idiler.

Celal Yıldırım

Musa'nın ardından milleti, ziynet takımlarından, canlıymış gibi böğüren bir buzağı heykeli yaparak onu tanrı edindiler. O buzağının kendileriyle konuşmadığını ve yol da göstermediğini görmediler mi? Onu tanrı olarak benimseyip kendilerine yazık ettiler.

Diyanet İşleri (eski)

(Tûr'a giden) Musa'nın arkasından kavmi, zinet takımlarından, böğürebilen bir buzağı heykelini (tanrı) edindiler. Görmediler mi ki o, onlarla ne konuşuyor ne de onlara yol gösteriyor? Onu (tanrı olarak) benimsediler ve zalimler oldular.

Diyanet Vakfi

Musa'nın halkı kendisinden sonra, süs eşyalarından, böğürmesi olan bir buzağı heykeli yapıp putlaştırdılar. Onun, konuşmaktan ve kendilerine yol göstermekten aciz olduğunu görmediler mi? Onu benimseyerek zalimlerden oldular.

Edip Yüksel

Musânın arkasından ise kavmi tutmuşlar huliyyatlarından bir dana: böğüren bir heykel idinmişlerdi, görmemişler miydi ki o, onlara bir söz de söyliyemezdi, bir yol da gösteremezdi, fakat onu idindiler ve zalim idiler

Elmalılı Hamdi Yazır

Musa'nın arkasından kavmi tutmuş takılarından bir dana, böğüren bir heykel edinmişlerdi. Onun kendilerine bir söz söylemediğini ve bir yol göstermediğini görmemişler miydi? Fakat onu tanrı edindiler ve zalimdiler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Musa'nın arkasından kavmi, tutmuş süs takılarından böğüren bir buzağı heykeli edinmişlerdi. O buzağının kendilerine bir söz söylemediğini ve bir yol gösteremediğini görmemişler miydi? Fakat yine de onu tanrı edindiler ve zalimlerden oldular.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Soydaşları, Musa'nın ardından, ziynet eşyalarından yapılmış, böğürme sesi verebilen bir buzağı heykelini ilâh edindiler. Oysa görmüyorlar mıydı ki, O onlarla ne konuşabiliyor ve ne de kendilerine bir yol gösterebiliyor? Onlar bu heykeli ilâh edinerek, zalimlerden oldular.

Seyyid Kutub

(Tur'a gitmesinin) Ardından Musa'nın kavmi süs eşyalarından böğürmesi olan bir buzağı heykelini (tapacak Tanrı) edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve onları bir yola da yöneltip iletmediğini (hidayete erdirmediğini) görmediler mi? Onu (Tanrı) edindiler de zulmedenler oldular.

Gültekin Onan

(«Tuur» a giden) Musânın arkasından kavmi zînet takımlarından bir buzağı heykel (i yapıb onu Tanrı) edindiler ki onun (inek gibi) bir böğürmesi de vardı. Onun kendileriyle konuşmayacağını, onlara bir yol da gösteremeyeceğini görmediler mi ki ona tutundular, kendilerine yazık ediciler oldular?

Hasan Basri Çantay

Ve kendisinin (Tûr dağına gitmesinin) ardından Mûsâ’nın kavmi, ziynet eşyâlarından (yapılmış) böğürmesi olan bir buzağı heykelini (ilâh) edindiler; görmediler mi ki gerçekten o, ne onlarla konuşuyor, ne de onlara bir yol gösteriyor! Onu (ilâh) edindiler ve zâlimler oldular.

Hayrat Neşriyat

Musa'nın kavmi; onun ardından, zinet takımlarından canlıymış gibi böğüren bir buzağı heykeli edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve bir yol da göstermediğini görmediler mi ki, tanrı edindiler de zalimlerden oldular?

İbni Kesir

Ve Musa'nın halkı, onun yokluğunda, süs eşyalarından (yaptıkları), içinden boğuk bir ses çıkaran bir buzağı heykeline tapmaya başladılar. Bunun kendileriyle ne konuşabileceğini ne de onlara hiçbir biçimde yol gösteremeyeceğini görmüyorlar mıydı sanki? (Öyleyken yine de) ona tapmaya devam ettiler, çünkü zalim kimselerdi onlar:

Muhammed Esed

Ve Mûsa'nın kavmi, O'ndan sonra ziynet takımlarından bir buzağı böğürmesi olan bir heykel edindiler. Onlar görmediler mi ki, o kendileriyle konuşamaz ve onlara bir yol gösteremezdi. Onu (ilâh) edindiler ve zalimler oluverdiler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Musa'nın kavmi; onun ardından kendi ziynetlerinden canlıymış gibi böğüren buzağı heykeli yaparak onu ilâh edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve yol da göstermediğini görmediler mi? Onu ilâh olarak benimsediler ve zâlimler oldular.

Ömer Öngüt

Musa’nın kavmi, onun ardından süs eşyalarından (yapılmış) böğüren bir buzağı heykelini ilah edindiler. onun kendileriyle konuşmadığını ve onlara bir yol göstermediğini görmüyorlar mı? Ona bağlandılar, tapındılar ve kendilerine yazık ettiler.

Şaban Piriş

Mûsâ Tevrat’ı almak için ayrıldıktan sonra ümmeti, zinet takımlarından, böğürür gibi ses çıkaran bir buzağı heykeli yapıp tanrı edindiler. Görmemişler miydi ki o heykel onlara hitap edemiyordu, kendilerine yol da gösteremiyordu. Fakat buna rağmen onu tanrı edindiler ve zalimlerden oldular.

Suat Yıldırım

Mûsâ kavmi, kendisin(in, Rabbi ile mülâkâta gitmesin)den sonra kendilerinin zinet takımlarından yapılmış, böğürmesi olan bir buzağı heykelini (tanrı diye) benimsediler. Görmediler mi ki o, ne kendilerine söz söylüyor, ne de onlara yol gösteriyor? Onu benimsediler ve zâlimler(den) oldular.

Süleyman Ateş

(Tura gitmesinin) Ardından Musa'nın kavmi, süsleme eşyalarından böğürmesi olan bir buzağı heykelini (tapılacak ilâh) edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve onları bir yola da yöneltip iletmediğini (hidayete erdirmediğini) görmediler mi? Onu (tanrı) edindiler de, zulmedenler oldular.

Tefhim-ul Kuran

Musa'nın arkasından, onun kavmi, ziynet eşyalarından böğüren bir buzağı heykeli yapıp onu tanrı edindi. Görmüyorlar mıydı ki, o heykel ne kendileriyle konuşur, ne de onlara bir yol gösterebilirdi. Onu tanrı edinmekle zalimlerden oldular.

Ümit Şimşek

Musa'nın kavmi, onun Allah'la konuşmaya gidişinden sonra, süs eşyalarından oluşmuş, böğürebilen bir buzağı heykelini ilah edinmişti. Görmediler mi ki, o onlarla ne konuşabiliyor ne de kendilerine yol gösterebiliyor? Onu benimsediler ve zalimler haline geldiler.

Yaşar Nuri Öztürk

Ve Musa'nın halkı, onun yokluğunda süs eşyalarından yaptıkları ve ses çıkaran buzağı heykeline tapmaya başladılar. Bunun kendileriyle ne konuşabileceğini ve ne de onlara hiçbir şekilde yol gösteremeyeceğini görmüyorlar mıydı sanki? Öyleyken yine de ona tapmaya devam ettiler ve böylece yaratılış sebebine aykırı davranmış oldular.

Abdullah Parlıyan

Mûsâ'nın arkasından kavmi, ziynet takımlarından böğürebilen bir buzağı heykelini tanrı edindiler. Görmediler mi ki o, onlarla ne konuşuyor ne de onlara yol gösteriyor. Onu tanrı olarak benimsediler ve zâlimler oldular.

Bayraktar Bayraklı

(Musa Tevrat'ı almak için Tur'a gittiği zaman) kavmi onun arkasından ziynet takımlarından canlıymış gibi böğüren bir buzağı heykeli edindiler. Görmemişler miydi ki o heykel onlara hitap edemiyordu ve kendilerine yol da gösteremiyordu. Ama buna rağmen onu tanrı edindiler ve zalimlerden oldular.

Cemal Külünkoğlu

(Tur'a giden) Musa'nın arkasından, ziynet takımlarından böğüren bir buzağı heykeli yaparak onu ilah edindiler. O buzağının kendileriyle konuşmadığını ve onları bir yola hidayet etmediğini görmediler mi? Onu ilah edindiler ve (böylece de) zalimler oldular.

Kadri Çelik

Musa, Rabbisinin huzuruna çıkmak için aralarından ayrılmasının ardından halkı, ziynet takımlarından böğürür gibi ses çıkaran bir buzağı heykeli yapıp onu ilâh edindiler. Onun kendilerine konuşmadığının ve onlara herhangi bir yol göstermediğinin de mi farkında değillerdi? Buna rağmen onu ilâh edindiler ve (bütün kâinat, yaratı lış ve Ulûhiyet gerçeklerinin aksine hareket eden ve böylece bizzat kendilerine de zulmeden) zalimler oldular.

Ali Ünal

Musa’nın kavmi onun ardından ziynet eşyalarından böğüren bir buzağı heykeli edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve kendilerine bir yol göstermediğini görmediler mi? Onu ilahedinmekle zalimlerden oldular.

Harun Yıldırım

Ve Musa'nın halkı onun peşi sıra, takılardan mamul ses çıkaran bir buzağı heykelini ilah edindiler. Onlar onun kendileriyle konuşmayacağını, yol da göstermeyeceğini görmüyorlar mıydı sanki! (Yine de onu) ilah edindiler; çünkü onlar bilinci altüst olmuş kimselerdi.

Mustafa İslamoğlu

Ve musa’nin kavmi, onun (Musa’nın Tûr’a çıkmasının) ardından, ziynet/süs eşyalarından yapılmış, ses çıkaran buzağı heykeline tapınmaya başladılar. Görmediler mi ki o, onlarla konuşmuyor, onlara bir yol göstermiyor. Onu benimsediler ve zalimler oldular.

Sadık Türkmen

Musa dan sonra kavmi, süs eşyalarından yapılmış ve ses çıkaran buzağı heykelini ilah edindiler. Onlar görmüyorlar mı? ki o, ilah edindikleri kendileriyle konuşmuyor ve onlara yol göstermiyor. O (buzağı heykelini) ilah edinmekle kendilerine zulüm ettiler.

İlyas Yorulmaz

Musa (A.S)’nın kavmi, ondan sonra (Musa A.S’ın Tur dağına gitmesinden sonra) ziynet eşyalarından, böğüren (ses çıkaran) bir buzağı heykeli (yapıp) onu (ilâh) edindiler. Onun, onlarla konuşmadığını ve onları yola hidayet etmediğini (hidayete erdirmediğini) görmüyorlar mı? Onu (ilâh) edindiler ve zalimler oldular.

İmam İskender Ali Mihr