A'RÂF SURESİ 148. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
وَاتَّخَذَ قَوْمُ مُوسَى مِن بَعْدِهِ مِنْ حُلِيِّهِمْ عِجْلاً جَسَدًا لَّهُ خُوَارٌ أَلَمْ يَرَوْاْ أَنَّهُ لاَ يُكَلِّمُهُمْ وَلاَ يَهْدِيهِمْ سَبِيلاً اتَّخَذُوهُ وَكَانُواْ ظَالِمِينَ ﴿١٤٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
vettehaze (ve ittehaze) | ve edindiler |
kavmu mûsâ | Musa (as)'ın kavmi |
min ba'di-hi | ondan sonra |
min huliyyi-him | kendilerinin süs ve ziynet eşyalarından |
iclen | bir buzağı |
ceseden | ceset, cansız cisim, heykel |
lehu | onun var |
huvârun | böğürme sesi çıkaran, böğüren |
e lem yerev | görmüyorlar mı? |
enne-hu | onun, ... olduğunu |
lâ yukellimu-hum | onlarla konuşmuyor |
ve lâ yehdî-him | ve onları hidayet etmiyor |
sebîlen | yol |
ittehazû-hu | onu (ilâh) edindiler |
ve kânû | ve oldular |
zâlimîne | zalimler, zulmedenler |
Musa (A.S)’nın kavmi, ondan sonra (Musa A.S’ın Tur dağına gitmesinden sonra) ziynet eşyalarından, böğüren (ses çıkaran) bir buzağı heykeli (yapıp) onu (ilâh) edindiler. Onun, onlarla konuşmadığını ve onları yola hidayet etmediğini (hidayete erdirmediğini) görmüyorlar mı? Onu (ilâh) edindiler ve zalimler oldular.
A'RÂF SURESİ 148. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Musa'nın (belirlenen vakitte Tûr Dağı'na çıkması) ardından kavmi, kendi zînetlerinden üç boyutlu böğüren bir buzağı heykeli yapıp (tanrı) edindiler. O buzağının kendileriyle konuşamıyacağını ve bir yol da gösteremiyeceğini görmediler mi ?! Onu kendilerine ilâh edindiler; zaten onlar zâlimler idiler.
Celal Yıldırım