A'RÂF SURESİ 154. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
وَلَمَّا سَكَتَ عَن مُّوسَى الْغَضَبُ أَخَذَ الأَلْوَاحَ وَفِي نُسْخَتِهَا هُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلَّذِينَ هُمْ لِرَبِّهِمْ يَرْهَبُونَ ﴿١٥٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lemmâ
sekete an
mûsâ el gadabu
ehaze el elvâhe
ve fî nushati-hâ
huden
ve rahmetun
li ellezîne
hum
li rabbi-him
yerhebûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lemmâ | olduğu zaman, olunca |
sekete an | sakinleşti, sukûn buldu, yatıştı |
mûsâ el gadabu | Musa (as)'ın öfkesi |
ehaze el elvâhe | levhaları tuttu, aldı |
ve fî nushati-hâ | ve onun nüshasında (sayfalarında) vardır |
huden | hidayet |
ve rahmetun | ve rahmet |
li ellezîne | o kimseler için |
hum | onlar |
li rabbi-him | Rab'lerine (karşı), Rab'lerinden |
yerhebûne | korkarlar |
Ve Musa (A.S)’nın öfkesi yatışınca levhaları aldı. Onun (levhaların bir) nüshasında hidayet (Hakk’a hidayet, Allah’a ulaşma) vardır. Ve o, Rab’lerinden korkan kimseler için bir rahmettir.
A'RÂF SURESİ 154. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Musa'nın öfkesi yatışınca, Levhaları koyduğu yerden aldı; onların bir nüshasında, Rablarından korkanlar için doğru yolu gösterir belgeler ve rahmet (yazılı) idi.
Celal Yıldırım