A'RÂF SURESİ 171. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
وَإِذ نَتَقْنَا الْجَبَلَ فَوْقَهُمْ كَأَنَّهُ ظُلَّةٌ وَظَنُّواْ أَنَّهُ وَاقِعٌ بِهِمْ خُذُواْ مَا آتَيْنَاكُم بِقُوَّةٍ وَاذْكُرُواْ مَا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ ﴿١٧١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve iz netaknâ el cebele
fevka-hum
keenne-hu
zulletun
ve zannû
enne-hu
vâkıun
bi-him
huzû
mâ âtey-nâ-kum
bi kuvvetin
ve uzkurû
mâ fî-hi
lealle-kum
tettekûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve iz netaknâ el cebele | dağı kaldırdığımız zaman |
fevka-hum | onların üstüne |
keenne-hu | sanki o, o ... gibi |
zulletun | bir gölge |
ve zannû | ve zannettiler |
enne-hu | onun, ..... olduğunu |
vâkıun | düşen (düşecek) |
bi-him | onlar (üzerlerine) |
huzû | alın, tutun |
mâ âtey-nâ-kum | size verdiğimiz şeyleri |
bi kuvvetin | kuvvetle, sımsıkı |
ve uzkurû | ve hatırlayın, zikredin |
mâ fî-hi | onun içinde olan şeyleri |
lealle-kum | umulur ki böylece siz |
tettekûne | takva sahibi olursunuz |
Ve dağı, bir gölge gibi onların üzerine çekip kaldırdığımız zaman onu, üzerlerine düşecek zannettiler. Size verdiğimiz şeyi, kuvvetle tutun ve onun içinde olanı (emir ve yasakları), hatırlayın (uygulayın). Böylece siz, takva sahibi olursunuz.
A'RÂF SURESİ 171. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Hem bir vakit biz o dağı bir gölgelik gibi İsrailoğullarının başlarının üstüne kaldırmıştık da onlar, dağın üzerlerine düşeceğini sanmışlardı. O zaman demiştik ki: Size verdiğimiz bu kitab’a ciddiyetle sarılın ve içindeki gerçekleri düşünüp hiç hatırınızdan çıkarmayın ki Allah’ı sayıp kötülüklerden sakınasınız.
Suat Yıldırım