A'RÂF SURESİ 188. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
قُل لاَّ أَمْلِكُ لِنَفْسِي نَفْعًا وَلاَ ضَرًّا إِلاَّ مَا شَاء اللّهُ وَلَوْ كُنتُ أَعْلَمُ الْغَيْبَ لاَسْتَكْثَرْتُ مِنَ الْخَيْرِ وَمَا مَسَّنِيَ السُّوءُ إِنْ أَنَاْ إِلاَّ نَذِيرٌ وَبَشِيرٌ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ ﴿١٨٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de ki |
lâ emliku | ben malik değilim (güce sahip değilim) |
li nefsî | nefsim için, kendim için, kendime |
nef'an | bir fayda vermek |
ve lâ darran | ve darlık, zarar vermemek |
illâ mâ şae allâhu | Allah'ın dilemesi hariç |
ve lev kuntu | ve eğer ben olsaydım |
a'lemu el gaybe | gaybı biliyorum |
le isteksertu | elbette, mutlaka çoğaltırım |
min el hayrı | hayırdan, hayrı |
ve | ve |
mâ messeniye es sûu | bana bir kötülük dokunmaz |
in ene illâ | ben ancak, sadece |
nezîrun | bir nezir, uyarıcı |
ve beşîrun | ve bir müjdeleyici |
li kavmin | bir kavim için |
yu'minûne | inanırlar, mü'min olurlar |
De ki: “Allah’ın dilemesi hariç, ben kendime fayda veya zarar verecek güce malik değilim. Eğer ben gaybı bilseydim, hayrı mutlaka çoğaltırdım, bana bir kötülük dokunmazdı. Ben ancak mü’min olan kavim için bir nezir (uyaran) ve müjdeleyiciyim.”
A'RÂF SURESİ 188. Ayeti Sadık Türkmen Meali
De ki: “Ben kendime ne bir yarar ve ne de bir zarar verme gücüne sahip değilim. Allah’ın dilemesi hariç! Eğer gaybı bilseydim hayrı/iyiliği daha çok yapardım. Ve bana hiçbir fenalık dokunmazdı. Ben sadece bir uyarıcı ve bir müjdeciyim; iman eden/inanmak isteyen bir toplum için!”
Sadık Türkmen