A'RÂF SURESİ 189. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
هُوَ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن نَّفْسٍ وَاحِدَةٍ وَجَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا لِيَسْكُنَ إِلَيْهَا فَلَمَّا تَغَشَّاهَا حَمَلَتْ حَمْلاً خَفِيفًا فَمَرَّتْ بِهِ فَلَمَّا أَثْقَلَت دَّعَوَا اللّهَ رَبَّهُمَا لَئِنْ آتَيْتَنَا صَالِحاً لَّنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ ﴿١٨٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
huve ellezî | o ki, ... yapan odur |
halaka-kum | sizi yarattı |
min nefsin | bir nefsten |
vâhıdetin | bir tek |
ve ceale | ve kıldı, yarattı |
min-hâ | ondan |
zevce-hâ | onun eşini |
li yeskune | meyletmesi, sükûn bulması, tatmin olması için |
ileyhâ | ona, onunla |
fe lemmâ | böylece, ... olduğu zaman, olunca |
tegaşşâ-hâ | onu (sarılıp) örttü |
hamelet | yüklendi (hamile kaldı) |
hamlen | bir yük (rahimdeki bebek) |
hafîfen | hafif olarak (ilk devresindeki aşılanmış hücre) |
fe merret | artık dolaştı, yürüdü |
bi-hi | onunla |
fe lemmâ | böylece, ... olduğu zaman, olunca |
eskalet | ağırlaştı, ağır oldu |
deavâ allâhe | ikisi Allah'a dua etti |
rabbe-humâ | ikisinin Rabbi |
le in | eğer gerçekten ... olsa |
âteyte-nâ | sen bize ver |
sâlihan | salih olan, salih (bir evlât) |
le nekûnenne | mutlaka oluruz |
min eş şâkirîne | şükredenlerden |
Sizi bir nefsten yaratan ve onunla sükûn bulmanız için, ondan onun eşini yaratan O’dur. Böylece, onu (sarılıp) örtünce, hafif bir yük yüklendi (hamile kaldı). Artık onunla dolaştı. Ağırlaştığı zaman ikisinin Rabbi Allah’a (ikisi) dua ettiler: “Eğer bize bir salih (evlât) verirsen mutlaka şükredenlerden oluruz.”
A'RÂF SURESİ 189. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
"HÛ" ki, sizi TEK bir nefsten - benlikten (makro planda: Hakikat-i Muhammedî - Akl-ı evvel; mikro planda: insanlık şuuru - Akl-ı küll) yarattı ve ondan da eşini (makro planda: evreni; mikro planda: beyni) oluşturdu; ona yerleşsin diye. . . Onu (eşini) örtüp bürüyünce, (eşi) hafif bir yük yüklendi, onu taşıdı. . . Ağırlaştığında, ikisi birden Rableri olan Allâh'a: "Andolsun ki, eğer bize bir sâlih verirsen, mutlaka biz değerlendirenlerden oluruz" diye dua ettiler. (Bu âyet, hem âlemlerin oluşuyla ilgili olarak anlaşılabilir, hem de insanın oluşumuyla. )
Ahmed Hulusi