Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


وَيَا آدَمُ اسْكُنْ أَنتَ وَزَوْجُكَ الْجَنَّةَ فَكُلاَ مِنْ حَيْثُ شِئْتُمَا وَلاَ تَقْرَبَا هَذِهِ الشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ الظَّالِمِينَ ﴿١٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yâ âdemu uskun ente ve zevcu-ke el cennete fe kulâ min haysu şi'tumâ lâ takrabâ hâzihi eş şecerete fe tekûnâ min ez zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yâ âdemu ve ey Âdem
uskun iskan olun, yerleşin, oturun
ente sen
ve zevcu-ke ve senin zevcen
el cennete cennet
fe böylece, o zaman, sonra da
kulâ yeyin (ikiniz)
min haysu yerden, nereden
şi'tumâ dilediğiniz (siz ikiniz de dilediniz)
lâ takrabâ yaklaşmayın (ikiniz de)
hâzihi bu
eş şecerete ağaç
fe tekûnâ o zaman olursunuz (siz ikiniz)
min ez zâlimîne zalimlerden

Ve ey Âdem! Sen ve zevcen cennette yerleşin (oturun) sonra da, dilediğiniz yerden yeyin. Ve bu ağaca yaklaşmayın. O zaman (yaklaşırsanız ikiniz) zalimlerden olursunuz.

A'RÂF SURESİ 19. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Ey Adem, sen ve eşin cennette oturunuz, istediğinizi nerede bulursanız yiyiniz. Yalnız şu ağaca yaklaşmayın. yoksa zalimlerden olursunuz.

Seyyid Kutub