Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


فَلَمَّا آتَاهُمَا صَالِحاً جَعَلاَ لَهُ شُرَكَاء فِيمَا آتَاهُمَا فَتَعَالَى اللّهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ ﴿١٩٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ âtâ-humâ sâlihan cealâ lehu şurakâe fî-mâ âtâ-humâ fe teâlâ allâhu ammâ (an mâ) yuşrikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lemmâ böylece ... olduğu zaman
âtâ-humâ ikisine verdi
sâlihan salih olan, salih (bir evlât)
cealâ (ikisi) kıldılar
lehu ona
şurakâe ortaklar
fî-mâ o şeyler hakkında, o şeylerle
âtâ-humâ ikisine verdi
fe teâlâ allâhu halbuki, oysa Allah âlîdir, yücedir
ammâ (an mâ) şeylerden
yuşrikûne ortak, şirk koşuyorlar

O ikisine salih bir (evlât) verdiğimiz zaman o ikisine (insanlardan bir çifte) verdiği şeylerle (hakkında) O'na ortaklar kıldılar. Oysa Allahû Tealâ onların şirk koştuklarından yücedir (Âlî’dir).

A'RÂF SURESİ 190. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

Ama O, onlara (Adem'in çocukları erkek ve kadınlara) salih (bir çocuk) verince, kendilerine verdiği şey konusunda ona ortaklar kılmaya başladılar. Allah, onların şirk koşmakta olduklarından yücedir.

Tefhim-ul Kuran