Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


وَإِن تَدْعُوهُمْ إِلَى الْهُدَى لاَ يَسْمَعُواْ وَتَرَاهُمْ يَنظُرُونَ إِلَيْكَ وَهُمْ لاَ يُبْصِرُونَ ﴿١٩٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve in ted'û-hum ilâ el hudâ lâ yesmeû ve terâ-hum yenzurûne ileyke ve hum lâ yubsırûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve in ted'û-hum ve eğer onları çağırırsanız
ilâ el hudâ hidayete, Allah'a ulaşmaya
lâ yesmeû işitmezler
ve terâ-hum ve onları görürsün
yenzurûne bakarlar, bakıyorlar
ileyke sana
ve hum ve onlar
lâ yubsırûne görmezler

Ve onları eğer hidayete (Allah’a ulaşmaya) çağırırsanız işitmezler. Ve onları sana bakar görürsün ve onlar görmezler.

A'RÂF SURESİ 198. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Onları doğru, hak yola, Allah’ın kitap ve peygamberle gösterdiği yola çağırırsanız duyma kabiliyetlerini hakkı duymak için kullanmazlar. Onların sana baktıklarını, senin peygamberliğini kavradıklarını düşünüyorsun. Basiretleri olmadığı için senin peygamberliğini, tebliğ ile görevli olduğun dini kavrayamıyorlar.

Ahmet Tekin