A'RÂF SURESİ 20. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
فَوَسْوَسَ لَهُمَا الشَّيْطَانُ لِيُبْدِيَ لَهُمَا مَا وُورِيَ عَنْهُمَا مِن سَوْءَاتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهَاكُمَا رَبُّكُمَا عَنْ هَذِهِ الشَّجَرَةِ إِلاَّ أَن تَكُونَا مَلَكَيْنِ أَوْ تَكُونَا مِنَ الْخَالِدِينَ ﴿٢٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
vesvese
lehum eş şeytânu
li yubdiye
lehumâ
mâ
vuriye
an-humâ
min
sev'âti-himâ
kâle
nehâkumâ
rabbu-kumâ
an
hâzihi eş şecereti
illâ
en tekûnâ
melekeyni
ev
min el hâlidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | o zaman, bunun üzerine |
vesvese | vesvese verdi |
lehum eş şeytânu | şeytan onlara |
li yubdiye | açığa çıkması, ortaya çıkması için |
lehumâ | o ikisinin, onların |
mâ | şey |
vuriye | gizlenmiş, örtülmüş |
an-humâ | o ikisinden, (kendilerinden) |
min | ...den |
sev'âti-himâ | ikisinin avret yerleri |
kâle | dedi |
nehâkumâ | ikinize yasakladı, ikinizi men etti (nehyetti) |
rabbu-kumâ | Rabbiniz (ikinizin Rabbi) |
an | ...’den |
hâzihi eş şecereti | bu ağaç |
illâ | sadece, ancak, ...den başka |
en tekûnâ | olmanız (ikinizin olması), ikiniz olursunuz |
melekeyni | iki melek |
ev | yoksa, veya, ya da |
min el hâlidîne | ebedî kalanlardan |
Şeytan, onların (o ikisinin) görünmesi ayıp olan ve kendilerinden örtülmüş (gizlenmiş) yerlerinin açığa çıkarılması için onlara vesvese verdi ve sonra da şöyle dedi: “Rabbiniz (ikinizin Rabbi) sadece iki melek olursunuz veya (orada) ebedî kalanlardan olursunuz, diye bu ağaçtan sizin ikinizi menetti (nehyetti).”
A'RÂF SURESİ 20. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Şeytan, onlara gizli kalmış olan avret yerlerini belirtip göstermek için ikisini de vesveselendirdi ve bu ağacın meyvesini yerseniz mutlaka iki melek haline gelir, yahut da ebedî ömre kavuşursunuz, onun için Rabbiniz sizi nehyetti dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı