Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


وَإِمَّا يَنزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّهِ إِنَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ ﴿٢٠٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve immâ yenzeganne-ke min eş şeytâni nezgun festeiz (fe isteiz) billâhi (bi allâhi) inne-hu semîun alîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve immâ ve ama, fakat ... olursa
yenzeganne-ke sana bir vesvese gelir
min eş şeytâni şeytandan
nezgun bir vesvese, dürtü
festeiz (fe isteiz) o zaman, hemen sığın
billâhi (bi allâhi) Allah'a
inne-hu muhakkak ki o
semîun en iyi işiten
alîmun en iyi bilen

Ve fakat şeytandan sana bir dürtü gelirse, hemen Allah’a sığın. Muhakkak ki O; işitendir, bilendir.

A'RÂF SURESİ 200. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Eğer şeytandan kötü bir düşünce seni dürtüklerse/kışkırtırsa, hemen Allah’a sığın (Allah’a yalvar/dua et.) Şüphesiz O işitir, bilir.

Sadık Türkmen