A'RÂF SURESİ 27. Ayeti Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
يَا بَنِي آدَمَ لاَ يَفْتِنَنَّكُمُ الشَّيْطَانُ كَمَا أَخْرَجَ أَبَوَيْكُم مِّنَ الْجَنَّةِ يَنزِعُ عَنْهُمَا لِبَاسَهُمَا لِيُرِيَهُمَا سَوْءَاتِهِمَا إِنَّهُ يَرَاكُمْ هُوَ وَقَبِيلُهُ مِنْ حَيْثُ لاَ تَرَوْنَهُمْ إِنَّا جَعَلْنَا الشَّيَاطِينَ أَوْلِيَاء لِلَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ ﴿٢٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ benî âdeme | ey Âdemoğulları |
lâ yeftine-enne-kum | sizi sakın fitneye düşürmesin, şaşırtmasın |
eş şeytânu | şeytan |
kemâ ahrace | çıkardığı gibi |
ebevey-kum | sizin anne ve babanızı |
min el cenneti | cennetten |
yenziu | çıkarır, soyar |
an-humâ | ikisinden, onlardan |
libâse-humâ | ikisinin elbiselerini |
li yuriye-humâ | ikisine göstermek için, onlara görünmesi için |
sev'âti-himâ | ikisinin, onların ayıp yerlerini |
inne-hu | muhakkak ki o |
yerâ-kum | sizleri görür |
huve ve | o ve |
kabîlu-hu | onun kabilesi, onun topluluğu |
min haysu | herhangibir yerden |
lâ terevne-hum | onları göremezsiniz |
innâ | muhakkak ki biz |
cealnâ eş şeyâtîne | şeytanları kıldık |
evliyâe | evliya, dostlar |
li ellezîne | o kimselere |
lâ yu'minûne | inanmazlar, (mü'min olmayanlar) |
Ey Âdemoğulları! Şeytan, sizin ebeveyninizi (anne ve babanızı), onların ayıp yerlerinin görünmesi için elbiselerini soyarak, cennetten çıkardığı gibi sakın sizleri de fitneye düşürmesin. Muhakkak ki; o ve onun kabilesi (topluluğu), sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Muhakkak ki; Biz şeytanları mü’min olmayanlara dost kıldık.
A'RÂF SURESİ 27. Ayeti Muhammed Esed Meali
Ey Ademoğulları! Tıpkı atalarınızın cennetten çıkarılmalarına yol açtığı gibi, Şeytanın sizi de ayartmasına izin vermeyin: (Allaha karşı sorumluluk bilincinin benzediği) örtülerden yoksun bırakmıştı o. Muhakkak ki o ve avenesi, onları hiç fark edemeyeceğiniz yerde ve biçimde sizi (de) pusuda bekliyor! Gerçek şu ki Biz, (içtenlikle ve doğru bir biçimde) inanmayanların yanına-yakınına (her türden) şeytani güçler ve kuvvetler yerleştirdik;
Muhammed Esed