A'RÂF SURESİ 28. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
وَإِذَا فَعَلُواْ فَاحِشَةً قَالُواْ وَجَدْنَا عَلَيْهَا آبَاءنَا وَاللّهُ أَمَرَنَا بِهَا قُلْ إِنَّ اللّهَ لاَ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاء أَتَقُولُونَ عَلَى اللّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ ﴿٢٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | ve |
izâ faalû | yaptıkları zaman |
fâhişeten | kötü, çirkin bir şey |
kâlû | dediler |
veced-nâ | biz bulduk |
aleyhâ | onun üzerinde |
âbâe-nâ | atalarımızı, babalarımızı |
vallâhu | ve Allah |
emere-nâ | bize emretti |
bi-hâ | onu |
kul | de ki |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
lâ ye'muru | emretmez |
bi el fahşâi | fuhşu, kötülüğü, çirkinliği |
e tekûlûne | ... mı söylüyorsunuz? |
alâ allâhi | Allah'a karşı |
mâ | bir şeyi |
lâ ta'lemûne | bilmiyorsunuz (bilmediğiniz) |
Kötü (çirkin) bir şey yaptıkları zaman: “Babalarımızı onun üzerinde bulduk (onlardan böyle gördük) ve Allah onu bize emretti.” dediler. (Onlara şöyle) de: “Muhakkak ki; Allah, fahşayı (kötülüğü, çirkinliği) emretmez. Allah’a bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?”
A'RÂF SURESİ 28. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Onlar gayrı meşrû ilişkiler içinde yaşarlarken;
Ahmet Tekin
'Babalarımızı bu yolda, bu hayatı yaşarken gördük. Allah bize böyle bir düzeni yaşamamızı emretti.' derler. Sen de:
'Allah, meşrû olmayan, aklın mantığın kabul etmeyeceği bir düzeni yaşamayı, zinayı, haddi aşmayı, cimriliği, ahlâksızlığı emretmez, Allah adına, bilemeyeceğiniz şeyleri ne cesaretle söylüyorsunuz ?' de.