A'RÂF SURESİ 28. Ayeti Edip Yüksel Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
وَإِذَا فَعَلُواْ فَاحِشَةً قَالُواْ وَجَدْنَا عَلَيْهَا آبَاءنَا وَاللّهُ أَمَرَنَا بِهَا قُلْ إِنَّ اللّهَ لاَ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاء أَتَقُولُونَ عَلَى اللّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ ﴿٢٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve
izâ faalû
fâhişeten
kâlû
veced-nâ
aleyhâ
âbâe-nâ
vallâhu
emere-nâ
bi-hâ
kul
inne allâhe
lâ ye'muru
bi el fahşâi
e tekûlûne
alâ allâhi
mâ
lâ ta'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | ve |
izâ faalû | yaptıkları zaman |
fâhişeten | kötü, çirkin bir şey |
kâlû | dediler |
veced-nâ | biz bulduk |
aleyhâ | onun üzerinde |
âbâe-nâ | atalarımızı, babalarımızı |
vallâhu | ve Allah |
emere-nâ | bize emretti |
bi-hâ | onu |
kul | de ki |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
lâ ye'muru | emretmez |
bi el fahşâi | fuhşu, kötülüğü, çirkinliği |
e tekûlûne | ... mı söylüyorsunuz? |
alâ allâhi | Allah'a karşı |
mâ | bir şeyi |
lâ ta'lemûne | bilmiyorsunuz (bilmediğiniz) |
Kötü (çirkin) bir şey yaptıkları zaman: “Babalarımızı onun üzerinde bulduk (onlardan böyle gördük) ve Allah onu bize emretti.” dediler. (Onlara şöyle) de: “Muhakkak ki; Allah, fahşayı (kötülüğü, çirkinliği) emretmez. Allah’a bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?”
A'RÂF SURESİ 28. Ayeti Edip Yüksel Meali
Herhangi bir kötü şey işledikleri zaman, 'Atalarımızı böyle yapar bulduk; ALLAH da bize öyle emretti,' derler. De ki: 'ALLAH kötü bir şeyi emretmez. ALLAH hakkında nasıl olur da bilmediklerinizi söylersiniz?'
Edip Yüksel