Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


فَرِيقًا هَدَى وَفَرِيقًا حَقَّ عَلَيْهِمُ الضَّلاَلَةُ إِنَّهُمُ اتَّخَذُوا الشَّيَاطِينَ أَوْلِيَاء مِن دُونِ اللّهِ وَيَحْسَبُونَ أَنَّهُم مُّهْتَدُونَ ﴿٣٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ferîkan hadâ ve ferîkan hakka aleyhim ed dalâletu inne-hum ettehazû eş şeyâtîne evliyâe min dûni allâhi ve yahsebûne enne-hum muhtedûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ferîkan bir grup, bir kısım
hadâ hidayete erdi
ve ve
ferîkan bir grup, bir kısmı
hakka hak etti, hak oldu
aleyhim ed dalâletu üzerlerine dalâlet
inne-hum ettehazû eş şeyâtîne muhakkak ki onlar şeytanı ... edindiler
evliyâe velîler, dostlar
min dûni allâhi Allah'tan başka
ve yahsebûne ve zannederler, zannediyorlar
enne-hum onların olduğunu, kendilerinin olduğunu
muhtedûne hidayete ermiş olanlar

Bir kısmı hidayete erdi ve bir kısmının üzerine dalâlet hak oldu. Muhakkak ki onlar, Allah’tan başka şeytanları dostlar edindiler. Ve onlar kendilerinin hidayete erdiklerini zannediyorlar.

A'RÂF SURESİ 30. Ayeti İbni Kesir Meali

Bir kısmını hidayete erdirdi, bir kısmına da sapıklık hak oldu. Çünkü onlar; Allah'ı bırakıp şeytanları kendilerine dostlar edindiler. Ve onlar; kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlardı.

İbni Kesir