A'RÂF SURESİ 32. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
قُلْ مَنْ حَرَّمَ زِينَةَ اللّهِ الَّتِيَ أَخْرَجَ لِعِبَادِهِ وَالْطَّيِّبَاتِ مِنَ الرِّزْقِ قُلْ هِي لِلَّذِينَ آمَنُواْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا خَالِصَةً يَوْمَ الْقِيَامَةِ كَذَلِكَ نُفَصِّلُ الآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ ﴿٣٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kul
men
harrame
zînete allâhi elletî
ahrace
li ibâdi-hi
ve et tayyibâti
min er rızkı
kul
hiye
li
ellezîne âmenû
fî el hayâti ed dunyâ
hâlisaten
yevme el kıyâmeti
kezâlike
nufassılu el âyâti
li kavmin
ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de (ki) |
men | kim |
harrame | haram kıldı |
zînete allâhi elletî | Allah'ın ziyneti ki o |
ahrace | çıkardı |
li ibâdi-hi | kulları için |
ve et tayyibâti | ve temiz, helâl olanlar |
min er rızkı | rızıktan |
kul | de (ki) |
hiye | o |
li | için |
ellezîne âmenû | îmân edenler, âmenû olan kimseler |
fî el hayâti ed dunyâ | dünya hayatında |
hâlisaten | has, özellikle |
yevme el kıyâmeti | kıyâmet günü |
kezâlike | işte böylece |
nufassılu el âyâti | âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz |
li kavmin | bir kavim için |
ya'lemûne | biliyorlar |
De ki: “Kulları için çıkardığı Allah’ın ziynetini ve rızıktan temiz (helâl) olanını kim haram etti. O, dünya hayatında âmenû olanlar içindir. Ve kıyâmet gününde de özellikle âmenû olanlara aittir.” Böylece bilen bir kavim için âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz.
A'RÂF SURESİ 32. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
De ki: “Allah'ın kulları için yarattığı güzelliği, rızkın iyisini, temizini yasaklayan kimdir?” De ki: “Bunlar, dünya hayatında iman edenler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara tahsis edilmiştir. Biz, ayetlerimizi bilen bir kavim için böylece açıklarız.
Cemal Külünkoğlu