A'RÂF SURESİ 40. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
إِنَّ الَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُواْ عَنْهَا لاَ تُفَتَّحُ لَهُمْ أَبْوَابُ السَّمَاء وَلاَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى يَلِجَ الْجَمَلُ فِي سَمِّ الْخِيَاطِ وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُجْرِمِينَ ﴿٤٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne ellezîne | muhakkak ki o kimseler, onlar |
kezzebû | yalanladılar |
bi âyâti-nâ | âyetlerimizi |
ve estekberû | ve büyüklendiler, kibirlendiler |
an-hâ | ona (onlara) |
lâ tufettehu | açılmaz |
lehum | onlara |
ebvâbu es semâi | semanın kapıları |
ve lâ yedhulûne el cennete | ve cennete giremezler |
hattâ | oluncaya kadar, ... olmadıkça |
yelice | girer |
el cemelu | deve |
fî semmi el hiyâtı | iğne deliğinin içine, iğne deliğine |
kezâlike | işte böyle |
neczî | cezalandırırız |
el mucrimîne | suçlular, günahkârlar |
Muhakkak ki âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara kibirlenenler; onlara gök kapıları açılmaz (ruhlarını hayatta iken Allah’a ulaştıramazlar). Deve (veya urgan) iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler. Mücrimleri (suçluları) işte böyle cezalandırırız.
A'RÂF SURESİ 40. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Gerçek şu ki, ayetlerimizi yalanlamaya kalkışan ve onlara tepeden bakan kimselere, dua ve amellerinin yükselmesi için gök kapıları açılmayacak. Ve onlar halat veya deve iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremeyecekler. Günaha gömülüp gidenleri, biz işte böyle cezalandırırız.
Abdullah Parlıyan