A'RÂF SURESİ 42. Ayeti İmam İskender Ali Mihr Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ لاَ نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ ﴿٤٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
                                  ve
                
                                  ellezîne âmenû
                
                                  ve amilû es sâlihâti
                
                                  lâ nukellifu
                
                                  nefsen
                
                                  illâ
                
                                  vus'a-hâ
                
                                  ulâike
                
                                  ashâbu el cenneti
                
                                  hum
                
                                  fî-hâ
                
                                  hâlidûne
                
                                
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
                
                
                  
                  
                
                söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
| Kelime | Türkçe karşılığı | 
|---|---|
| ve | ve | 
| ellezîne âmenû | âmenû olan, îmân eden kimseler (hayatta iken Allah'a ulaşmayı dileyenler) | 
| ve amilû es sâlihâti | ve salih amel işleyenler (nefs tezkiyesi yapanlar) | 
| lâ nukellifu | sorumlu tutmayız | 
| nefsen | nefs, kişi, kimse | 
| illâ | ancak, yalnız, ...’den başka | 
| vus'a-hâ | onun gücü, kapasitesi | 
| ulâike | işte onlar | 
| ashâbu el cenneti | cennet ehli, halkı | 
| hum | onlar | 
| fî-hâ | orada | 
| hâlidûne | ebedî kalanlar, kalacak olanlar | 
Âmenû olanlar (hayatta iken Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel işleyenler (nefs tezkiyesi yapanlar), kimseyi gücünden başka bir şeyle sorumlu tutmayız. İşte onlar cennet ehlidirler, onlar orada ebedî kalanlardır (kalacaklardır).
A'RÂF SURESİ 42. Ayeti İmam İskender Ali Mihr Meali
Âmenû olanlar (hayatta iken Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel işleyenler (nefs tezkiyesi yapanlar), kimseyi gücünden başka bir şeyle sorumlu tutmayız. İşte onlar cennet ehlidirler, onlar orada ebedî kalanlardır (kalacaklardır).
İmam İskender Ali Mihr
 Kuran Mealleri
                    Kuran Mealleri