Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


وَلاَ تُفْسِدُواْ فِي الأَرْضِ بَعْدَ إِصْلاَحِهَا وَادْعُوهُ خَوْفًا وَطَمَعًا إِنَّ رَحْمَتَ اللّهِ قَرِيبٌ مِّنَ الْمُحْسِنِينَ ﴿٥٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ tufsidû fî el ardı ba'de ıslâhı-hâ ved'û-hu (ve ud’û-hu) havfen ve tamaan inne rahmete allâhi karîbun min el muhsinîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ tufsidû ve fesat, bozgunculuk çıkarmayın
fî el ardı yeryüzünde
ba'de sonra
ıslâhı-hâ onun ıslâhı, düzeni
ved'û-hu (ve ud’û-hu) ona dua edin
havfen korkarak
ve tamaan ve ümit ederek
inne muhakkak ki
rahmete allâhi Allah'ın rahmeti
karîbun yakındır
min el muhsinîne (muhsinlerden), muhsinlere

Islâh olduktan sonra yeryüzünde fesat çıkarmayın. Allah’a korkarak ve umutla yalvarın. Şüphesiz ki Allah’ın rahmeti muhsinlere yakındır.

A'RÂF SURESİ 56. Ayeti Ali Ünal Meali

(Had bilirlik, dolayısıyla O’nun tayin buyurduğu hudutlar içinde kalın ve) her şeyiyle yerli yerinde olan yeryüzünde onun düzenini bozacak şekilde (ve ıslahından sonra ülkede) bozgunculuk çıkarmayın ve korku ile ümitbeklenti dengesi içinde O’na yalvarın. Hiç şüphesiz Allah’ın rahmeti, Allah’ı görüyormuşçasına, en azından Allah’ın kendilerini sürekli gördüğünün şuuru içinde davrananlara pek yakındır.

Ali Ünal