Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


لَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَى قَوْمِهِ فَقَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُواْ اللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَهٍ غَيْرُهُ إِنِّيَ أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ ﴿٥٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

lekad ersel-nâ nûhan ilâ kavmi-hi fe kâle yâ kavmi u'budû allâhe mâ lekum min ilâhin gayru-hu innî ehâfu aleykum azâbe yevmin azîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
lekad andolsun ki
ersel-nâ biz gönderdik
nûhan Nuh (as)
ilâ kavmi-hi kavmine
fe kâle o zaman dedi
yâ kavmi ey kavmim
u'budû allâhe Allah'a kul olun
mâ lekum sizin için yoktur
min ilâhin bir ilâh
gayru-hu ondan başka
innî muhakkak ki ben
ehâfu korkuyorum
aleykum sizin üzerinize
azâbe azap
yevmin azîmin büyük gün

Andolsun, Nuh (a.s)’ı kavmine gönderdik. O zaman şöyle dedi: “Ey kavmim, Allah’a kul olun! Sizin için O’ndan başka ilâh yoktur. Muhakkak ki; ben, o büyük günün azabının üzerinize olmasından korkuyorum.”

A'RÂF SURESİ 59. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Celalim hakkı için, Biz Nûh’u resul olarak halkına gönderdik. "Ey halkım!" dedi, "Yalnız Allah’a ibadet edin. Ondan başka tanrınız yoktur. Bunu yapmazsanız, korkarım ki müthiş bir günün azabı tepenize inecektir."

Suat Yıldırım