A'RÂF SURESİ 71. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
قَالَ قَدْ وَقَعَ عَلَيْكُم مِّن رَّبِّكُمْ رِجْسٌ وَغَضَبٌ أَتُجَادِلُونَنِي فِي أَسْمَاء سَمَّيْتُمُوهَا أَنتُمْ وَآبَآؤكُم مَّا نَزَّلَ اللّهُ بِهَا مِن سُلْطَانٍ فَانتَظِرُواْ إِنِّي مَعَكُم مِّنَ الْمُنتَظِرِينَ ﴿٧١﴾
A'RÂF SURESİ 71. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
kad | olmuş, oldu, olmuştur |
vakaa | vaki oldu, vuku buldu |
aleykum | sizin üzerinize |
min rabbi-kum | Rabbinizden |
ricsun | azab |
ve gadabun | ve öfke |
e tucâdilûne-nî | benimle mücâdele mi ediyorsunuz |
fî esmâin | isimler hakkında |
semmeytumû-hâ | onu isimlendirdiniz |
entum | siz |
ve âbâu-kum | ve babalarınız, atalarınız |
mâ nezzele Allâhu | Allah indirmedi |
bi-hâ | ona |
min sultânin | hüccetten, burhandan, delilden (bir şey), bir delil |
fe intezırû | artık bekleyin |
in-nî | muhakkak ki ben |
mea-kum | sizinle birlikte, beraber |
min el muntezırîne | bekleyenlerden |
(Hud A.S) şöyle dedi: “Üzerinize Rabbinizden azap ve öfke vaki olmuştur (gelmiştir). Sizin ve babalarınızın onu isimlendirdiğiniz isimler hakkında mı benimle mücâdele ediyorsunuz? Allah ona bir delil indirmedi. Artık bekleyin! Muhakkak ki; ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.”
A'RÂF SURESİ 71. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Hûd, “Artık size Rabbinizden bir azap ve öfke inmiştir. Allah’ın, haklarında hiçbir delil indirmediği, yalnızca sizin ve babalarınızın uydurduğu birtakım isimler (düzmece tanrılar) hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? Öyleyse (başınıza geleceği) bekleyin! Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!” dedi.
Diyanet İşleri
O, Rabbinizden azâba ve gazaba uğramayı hakettiniz dedi, Allah'ın, haklarında hiçbir delil indirmediği ve ancak sizin ve atalarınızın taktığı birtakım adlar için benimle çekişmeye kalkıyorsunuz demek, o halde bekleyin, şüphe yok ki ben de sizinle berâber bekleyenlerdenim.
Abdulbaki Gölpınarlı
(Hûd) dedi ki: "Üzerinize Rabbinizden bir azap ve bir hışım inmiştir. Haklarında Allah'ın hiçbir delil indirmediği, sadece sizin ve atalarınızın taktığı kuru isimler hususunda benimle tartışıyor musunuz? Bekleyin öyleyse, şüphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!"
Adem Uğur
(Hud) dedi ki: "Gerçek ki Rabbinizden, üzerinize bir azap fırtınası ve gadab (şirk hâli) oluşmuş bile! (Var olduklarına dair) Allâh'ın hiçbir delil inzâl etmediği; (sadece) sizin ve babalarınızın taktığı asılsız tanrı isimleri hakkında benimle tartışıyor musunuz? Bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim. "
Ahmed Hulusi
Hûd:
Ahmet Tekin
'Artık size Rabbinizden bir lânet, bir azap, bir hışım inmiştir. Haklarında Allah’ın hiçbir hüküm, ferman, yetki indirmediği, sadece sizin ve atalarınızın uydurduğu hayal mahsûlü isimlerden dolayı mı benimle tartışıyorsunuz? Başınıza gelecek felâketi beklemeye devam edin! Ben de sizinle beraber bekleyenlerden olacağım.' dedi.
O da: 'Size Rabbinizden azap ve gazap kesinleşti. Sizin ve babalarınızın taktığı ve Allah'ın haklarında herhangi bir delil indirmediği birtakım isimler üzerinde benimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Bekleyin, ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim' dedi.
Ahmet Varol
"Andolsun" dedi. "Rabbinizden üzerinize iğrenç bir azab ve gazab gerekli kılındı. Allah'ın kendileri hakkında hiç bir delil indirmediği ve sizin ile babalarınızın isimlendirdiği (düzüp uydurduğu) birtakım isimler (düzme tanrılar ve kurallar) adına mı benimle mücadele ediyorsunuz? Öyleyse bekleyedurun; şüphesiz, ben de sizlerle birlikte bekleyenlerdenim."
Ali Bulaç
Hûd, onlara şöyle dedi: “- Şüphesiz ki, Rabbinizden üzerinize bir azab ve bir gazap gerçekleşti. Sizin ve atalarınızın uydurduğu tanrılar hakkında, siz benimle mücadele mi ediyorsunuz? Allah, onlara hiç bir âyet ve delil indirmedi. Artık azabın gelişini bekleyin, ben de sizinle beraber (onu) bekliyenlerdenim.”
Ali Fikri Yavuz
«ic suphesiz artik Rabbinizin azap ve ofkesini hakettiniz. Allah'in hicbir delil indirmedigi, isimlerini de siz ve babalarinizin koydugu putlar hakkinda mi benimle tartisiyorsunuz? Bekleyin, dogrusu ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim» dedi.
Bekir Sadak
O da, «şüphesiz ki Rabbınızdan üzerinize bir murdarlık ve bir de gazab inmesine lâyık oldunuz. Siz, sizin ve babalarınızın ad taktığınız putlar hakkında mı benimle tartışıyorsunuz ?! Allah o putlara hiç de böyle bir tapma hususunda bir belge ve kanıt indirmemiştir. Artık (gelecek kazayı) bekleyin ; çünkü ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
Celal Yıldırım
'Hiç şüphesiz artık Rabbinizin azab ve öfkesini hakettiniz. Allah'ın hiçbir delil indirmediği, isimlerini de siz ve babalarınızın koyduğu putlar hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? Bekleyin, doğrusu ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim' dedi.
Diyanet İşleri (eski)
(Hûd) dedi ki: «Üzerinize Rabbinizden bir azap ve bir hışım inmiştir. Haklarında Allah'ın hiçbir delil indirmediği, sadece sizin ve atalarınızın taktığı kuru isimler hususunda benimle tartışıyor musunuz? Bekleyin öyleyse, şüphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!»
Diyanet Vakfi
Dedi ki: 'Rabbinizden bir azap ve öfkeye mahkum edilmiş bulunuyorsunuz. Sizin ve atalarınızın uydurduğu ve ALLAH'ın kendilerine hiçbir güç vermediği isimler konusunda mı benimle tartışıyorsunuz? Bekleyiniz, ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim.'
Edip Yüksel
İşte, dedi, üzerinize rabbınızdan bir azab fırtınası bir gadab indi, siz bana sizin ve atalarınızın taktığı kuru isimler hakkında mücadele mi ediyorsunuz? Allah onlara hiç bir zaman öyle bir hakkı saltanat indirmedi artık gözetin ben de sizinle beraber gözetenlerdenim
Elmalılı Hamdi Yazır
Hud: «İşte üzerinize Rabbinizden bir azap fırtınası ve bir öfke indi. Siz, benimle sizin ve atalarınızın taktığı kuru adlar hakkında mı tartışıyorsunuz? Oysa Allah onlara hiçbir zaman saltanat indirmedi. Artık gözetin, ben de sizinle birlikte gözetenlerdenim» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
(Hûd) dedi ki: «Artık size Rabbinizden bir azap ve bir hışım inmiştir. Haklarında Allah'ın hiç bir delil indirmediği, sadece sizin ve atalarınızın taktığı kuru isimler hususunda benimle tartışıyor musunuz? Bekleyin öyleyse, şüphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Hud onlara dedi ki: Rabbinizin azabı ve öfkesi hakkınızda kesinleşti. Allah'ın haklarında hiçbir kanıt indirmediği, kendiniz ve atalarınız tarafından takılmış birtakım adlar üzerine benimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? O halde bekleyin bakalım, ben de sizin ile birlikte bekliyorum.
Seyyid Kutub
"Andolsun" dedi. "Rabbinizden üzerinize iğrenç bir azab ve gazab gerekli kılındı. Tanrı'nın kendileri hakkında hiç bir delil indirmediği ve sizin ile babalarınızın isimlendirdiği (düzüp uydurduğu) bir takım isimler (düzme Tanrılar ve kurallar) adına mı benimle mücadele ediyorsunuz? Öyleyse bekleyedurun. Kuşkusuz ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim."
Gültekin Onan
(Hûd) dedi: «Rabbinizden üzerinize bir azâb, bir gazab hak oldu muhakkak. Kendinizin ve atalarınızın takdığınız (düzme) bir takım adlar (tanrılar) hakkında, Allah onlara bir hüccet indirmemişken, benimle mücâdele mi ediyorsunuz? Artık bekleyin. Şübhesiz ben de sizinle beraber (onu) bekleyenlerdenim».
Hasan Basri Çantay
(Hûd) dedi ki: 'Hiç şübhesiz, üzerinize Rabbinizden bir azab ve bir gazab hak oldu. Haklarında Allah’ın hiçbir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın (uydurarak)kendilerini adlandırdığı birtakım isimler(e sâhib putlarınız) hakkında mı benimle mücâdele ediyorsunuz? Öyle ise (azâbı) bekleyin, şübhesiz ben (de) sizinle berâber bekleyenlerdenim!'
Hayrat Neşriyat
Dedi ki: Gerçekten üzerinize Rabbınızdan bir azab, bir gazab hak oldu. Allah onlara, kendinizin ve atalarınızın taptığı bir takım adlar hakkında hiç bir hüccet indirmemişken benimle mücadele mi ediyorsunuz? Bekleyin öyleyse, şüphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
İbni Kesir
(Hud): "Rabbinizin müstehak gördüğü ürkütücü bir bela ve gazapla kuşatılmış durumdasınız zaten!" dedi. Şimdi, Allahın haklarında hiçbir delil indirmediği, yalnızca sizin ve atalarınızın uydurduğu o (boş) isimler hakkında mı benimle çekişiyorsunuz? (O kaçınılmaz olanı) bekleyin öyleyse; doğrusu ben de sizinle bekleyeceğim!"
Muhammed Esed
Dedi ki: «Üzerinize, şüphe yok ki Rabbiniz tarafından bir ikap ve bir gazab tahakkuk etti. Kendinizin ve babalarınızın takmış olduklarınız birtakım adlar hakkında benimle mücadelede mi bulunuyorsunuz? Allah Teâlâ onlara dair hiçbir hüccet indirmiş değildir. Artık bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.»
Ömer Nasuhi Bilmen
Hûd dedi ki: “Artık size Rabbinizden bir azap ve bir hışım inmiştir. Haklarında Allah'ın hiçbir delil indirmediği, sadece sizin ve atalarınızın taktığı kuru isimler hususunda benimle tartışıyor musunuz? Öyleyse bekleyedurun, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim. ”
Ömer Öngüt
Hûd: -Rabbinizden üzerinize bir azap, bir gazap hak olmuştur. Allah sizin ve atalarınızın taktığı isimler hakkında, bir delil de indirmediği halde benimle tartışıyor musunuz? Öyleyse bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim! dedi.
Şaban Piriş
"İşte! dedi, "üzerinize Rabbinizden bir azap fırtınası ve bir hışım indi. Siz, sizin ve atalarınızın uydurduğu ve zaten tanrılaştırılmalarına dair Allah’ın da hiçbir delil göndermediği birtakım boş isimler hakkında mı benimle tartışıyorsunuz?Gözleyin öyleyse azabın gelişini!Ben de sizinle beraber gözlüyorum."
Suat Yıldırım
Dedi ki: "Artık size Rabbinizden bir rics (pislik) ve gazab inmiştir. Allâh'ın, kendileri için hiçbir delil indirmediği (ve hiçbir güç vermediği), sadece sizin ve atalarınızın taktığı (boş) isimler hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? Bekleyin öyle ise, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!"
Süleyman Ateş
Andolsun dedi, «Rabbinizden üzerinize bir azab ve bir gazab gerekli kılındı. Sizin bile babalarınızın isimlendirdiği (düzüp uydurduğu) bir takım isimler (düzme tanrılar ve kurallar) adına mı benimle mücadele ediyorsunuz ki Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Öyleyse bekleyedurun, şüphesiz, ben de sizlerle birlikte bekliyorum.
Tefhim-ul Kuran
Hud, 'Artık Rabbinizden size bir azap ve gazap inmesi hak olmuştur. Allah'ın hiçbir delil indirmediği şeylere sizin ve atalarınızın taktığınız isimler hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? Bekleyin öyleyse; sizinle beraber ben de bekliyorum.'
Ümit Şimşek
Hud dedi: "Rabbinizden bir azap ve gazap indi ya! Haklarında Allah'ın hiçbir kanıt indirmediği, sadece atalarınızın ve sizin uydurduğunuz birtakım isimler hakkında mı benimle çekişiyorsunuz? Bekleyin bakalım, sizinle beraber ben de bekleyenlerdenim."
Yaşar Nuri Öztürk
Hûd dedi ki: “Artık Rabbinizden size bir bela ve gazab inmiştir. Siz, sizin ve babalarınızın isimlendirdiği putlar hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? Allah, o putlara tapma hususunda hiç de böyle bir belge ve kanıt indirmemiştir. Artık o kaçınılmaz belayı bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyeceğim.”
Abdullah Parlıyan
Dedi ki: “Üzerinize Rabbinizden bir azap ve bir hışım inmiştir. Haklarında Allah'ın hiçbir delil indirmediği, sadece sizin ve atalarınızın taktığı kuru isimler hususunda benimle tartışıyor musunuz? Bekleyiniz öyleyse, şüphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.”[138]
Bayraktar Bayraklı
(Hud) dedi ki: “Rabbinizin layık gördüğü ürkütücü bir bela ve gazapla kuşatılmış durumdasınız zaten! Şimdi, Allah'ın haklarında hiçbir delil indirmediği, yalnızca sizin ve atalarınızın taktığı (uydurma) isim(li put)lar hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? (O kaçınılmaz olan azabı) bekleyin öyleyse; doğrusu ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!”
Cemal Külünkoğlu
“Hiç şüphesiz artık Rabbinizin azap ve öfkesini hak ettiniz. Allah'ın hiç bir delil indirmediği ve isimlerini de siz ve babalarınızın koyduğu putlar hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? Bekleyin, doğrusu ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim” dedi.
Kadri Çelik
Hûd, şöyle dedi: “Öyle görünüyor ki, üzerinize Rabbinizden bir murdarlık (bâtıl inançlar ve kötü fiiller sebebiyle Allah’tan uzaklaşma hali) ve rahmetten tart hükmü inmiş. Benimle, sizin de atalarınızın da uydurup kendilerine ulûhiyet atfettiğiniz, fakat ilâh ve ma’bud olabileceklerine dair Allah’ın hiçbir delil indirmediği, indirmesi de mümkün olmayan birtakım boş isimler hakkında mı tartışıyorsunuz? Madem öyle, bekleyin bakalım bu işin sonu ne olacak! Sizinle birlikte ben de beklemekteyim.”
Ali Ünal
Dedi ki: “Andolsun gerçekten de size Rabbinizden bir azap ve gazap gelecektir. Allah’ın, haklarında hiçbir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın onları adlandırdığı isimler hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? O halde bekleyin. Muhakkak ben de sizlerle beraber bekleyenlerdenim.”
Harun Yıldırım
(Hud) dedi ki: "Rabbinizden (bir ceza olarak) üstünüze çökmüş bir (ahlaki) kokuşmuşluğun ve tarifsiz bir gazabın içindesiniz zaten. Şimdi, Allah'ın haklarında hiçbir delil indirmediği, yalnızca sizin ve atalarınızın yücelttiği isimler hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? O halde bekleyin, gerçek şu ki ben de sizinle birlikte bekleyeceğim!"
Mustafa İslamoğlu
(hûd) dedi ki: “Rabbinizden size bir azap ve bir hışım hak oldu. Benimle mücadele mi ediyorsunuz? Sizin ve babalarınızın isimlendirdiği, Allah’ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği, birtakım (kuru, boş, belirsiz) isimler hakkında! Bekleyin öyleyse! Şüphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim”.
Sadık Türkmen
Hud “Rabbinizden sizin başınıza bir bela ve gazap meydana gelecektir. Allah hakkında güçlü bir delil indirmediği halde, siz ve atalarınızın koydukları isimler hakkında[2] benimle tartışacak mısınız? Bekleyin, bende sizinle birlikte bekleyenlerdenim” dedi.
İlyas Yorulmaz
(Hud A.S) şöyle dedi: “Üzerinize Rabbinizden azap ve öfke vaki olmuştur (gelmiştir). Sizin ve babalarınızın onu isimlendirdiğiniz isimler hakkında mı benimle mücâdele ediyorsunuz? Allah ona bir delil indirmedi. Artık bekleyin! Muhakkak ki; ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.”
İmam İskender Ali Mihr