Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


فَعَقَرُواْ النَّاقَةَ وَعَتَوْاْ عَنْ أَمْرِ رَبِّهِمْ وَقَالُواْ يَا صَالِحُ ائْتِنَا بِمَا تَعِدُنَا إِن كُنتَ مِنَ الْمُرْسَلِينَ ﴿٧٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe akarû en nâkate ve atev an emri rabbi-him ve kâlû yâ sâlihu a'ti-nâ bi-mâ teidu-nâ in kunte min el murselîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe sonra
akarû kestiler
en nâkate dişi deve
ve atev ve haddi aştılar, isyan ettiler
an emri emrinden, emrine
rabbi-him Rab'lerinin
ve kâlû ve dediler
yâ sâlihu a'ti-nâ ey Salih bize getir
bi-mâ şeyi
teidu-nâ bize vaadettiğin (tehdit ettiğin, negatif vaadini)
in eğer, şayet, ... ise
kunte min el murselîne sen resullerden, gönderilenlerden oldun

Sonra (dişi) deveyi kestiler ve Rab’lerinin emrine isyan ettiler (haddi aştılar). Ve şöyle dediler: “Ya Salih, şâyet sen gönderilen resûllerden isen bize vaadettiğin (tehdit ettiğin) şeyi getir.”

A'RÂF SURESİ 77. Ayeti Ali Ünal Meali

Derken, (kendisine daha fazla tahammül edemeyerek) dişi deveyi boğazladılar; (guru ve kibir içinde) Rabbilerinin emrinden çıkıp O’na isyan ettiler. Sonra da (büyük bir küstahlıkla) Salih’e yönelip, “Ey Salih! Eğer sen gerçekten bize (Rabbinden) mesaj getirmiş bir rasûlsen, bizi kendisiyle tehdit edip durduğun o azabı haydi getir getirebilirsen!” diye meydan okudular.

Ali Ünal