Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.


وَمَا كَانَ جَوَابَ قَوْمِهِ إِلاَّ أَن قَالُواْ أَخْرِجُوهُم مِّن قَرْيَتِكُمْ إِنَّهُمْ أُنَاسٌ يَتَطَهَّرُونَ ﴿٨٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ kâne cevâbe kavmi-hi illâ en kâlû ahricû-hum min karyeti-kum inne-hum unâsun yetetahherûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ kâne ve olmadı
cevâbe cevap
kavmi-hi onun kavmi
illâ ancak, yalnız, ...’den başka
en kâlû demek, söylemek
ahricû-hum onları çıkarın
min karyeti-kum yurdunuzdan, beldenizden
inne-hum muhakkak ki onlar
unâsun insanlar
yetetahherûne çok temiz oluyorlar (çok temizler)

Ve kavminin cevabı: “Onları ülkemizden çıkarın, çünkü onlar çok temiz insanlar.” demekten başka (bir şey) olmadı.

A'RÂF SURESİ 82. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Lût’un bu sözüne karşı, kavminin (birbirlerine) cevabı: “-Lût’u ve ona bağlı olanları memleketinizden çıkarın. Çünkü bunlar, eteklerini, erkeklere varmak hususunda çok temiz tutan insanlardır” demekten başka olmamıştır.

Ali Fikri Yavuz